Suriyeli karikatürist sanatçısı Husam es-Sadi, rejime ait uçakların, varil bombaları, kurşunlar ve kimyasal silahlar kullanarak binlerce çocuğu öldürmesi sonucu meydana gelen insani dramı resmetti.
Aynı zamanda Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) üyesi olan Sadi’nin, resmettiği tabloda, melek gibi kanatları olan ve elinde akrebi kaybolmuş saat taşıyan bir çocuk yer alıyor. Ancak melek yüzlü bu çocuk, aynı zamanda ağır bir hüznü taşıyor çünkü yüzünde Suriye’deki savaşta hayatını kaybeden binlerce çocuğun ismi yazıyor.
Başlarda bu fikrin hayal mesabesinde olduğunu belirten Sadi, ancak daha sonra 3 sanatçının daha yer aldığı entegre bir ekibin çalışmaları sonucu güzel bir resme dönüştüğünü ifade etti.
450 metrekare boyutuyla dünyadaki en büyük tablo olma özelliğini taşıyan resimde, savaşta ölen 12 bin 500 çocuğun ismi yazıyor.
Savaşta hayatını kaybeden çocukların isimlerinin yazıldığı büyük bir tablo oluşturma fikrinin, meselenin siyasi ve askeri yanlarını hesaba katmaksızın, dünyanın ve uluslararası toplumun dikkatini Suriyeli çocukların yaşadığı drama çekme isteğinden doğduğunu aktaran Sadi, bu çalışmayla, Suriyeli çocukların üç buçuk seneden fazladır süren savaş nedeniyle kaybettikleri geleceklerine yoğunlaşmak istediklerini söyledi.
Beşşar Esed ve işlediği suçları kasten görmezden gelen uluslararası toplumun tutumuna da dikkat çekmek istediklerini vurgulayan Sadi, bu çalışmayla aynı zamanda Suriye devriminin medeni, barışçıl ve kültürel yönlerini geri kazanmayı da amaçladıklarını aktardı.
“Devrimimiz, ressamın fırçası, şarkıcının sesi ve yazarın makalesidir” diyen Sadi, “O göründüğü gibi sadece savaştan ve Esed bombardımanından ibaret değil. Bunun için şehit olan çocukları isimlerini tuale yazdık” ifadesini kullandı.
Söz konusu 12 bin 500 ismin, Suriye’deki savaşta hayatını kaybeden insanları kayıt altına alan ihlalleri belgelendirme merkezine dayandırdıklarını aktaran Sadi, bu çalışmayı, 20 Kasım Dünya Çocuk Günü’nde Avrupa Parlamentosu’nun Brüksel’deki merkez binasının önünde sergilemeyi umut ettiklerini, daha sonrasında da Avrupa ve Arap ülkelerinin başkentlerine taşımayı planladıklarını belirtti.
Projeyle, “Suriyeli çocukların maruz kaldığı katliam ve ihlallerin ışığında siyasi liderlerin kararlarını etkileyen ve baskı kuran halklar anlatımını gerçekleştirmeyi amaçlayan bir girişim” olarak nitelendiren Sadi, tablonun getireceği ses konusundaki beklentilerine ilişkin ise “Daha önce şehitlerin ve tutukluların isimlerinin okunmasını içeren tecrübeler var. Ancak göz ve akıl resimde, basın açıklamaları, belgeler ve isimlerin okunmasından daha çok şeyi görür. Ve sanat, taşımamız gereken zorunlu silahlardan biri, devrimin cephelerinden bir cephedir” dedi.
Sanatsal çalışmalarının bazı sembolik anlamlar taşıdığını ifade eden Sadi, şunları kaydetti:
“Kız çocuğunun yüzünün dörtte üçüne hayatını kaybeden çocukların isimlerini yazdık. Diğer dörtte birlik kısmını ise boş bıraktık ki uluslararası topluma, eğer bu katliamı durdurmaz ise çocukların isimlerini yazmaya devam etmek durumunda kalacağımız mesajını iletebilelim. Çocuğun akrebi olmayan saati elinde taşıması ise Suriye’de çocuklar için zamanın durduğu anlamına geliyor.”
İlk ödülünü 14 yaşındayken Süveyda vilayetinde kazanan Sadi’nin 20 yıldır resim yapmayı bıraktığı biliniyor. Çalışmaları arasında Filistin davasını konu alan 3 tablosu bulunan Sadi’yi, Suriye güvenlik biriminden bir yetkili okulunda ziyaret eder, siyasi geçmişi ve yönelimleri konusunda onu sorgular ve kendi üslubunca Sadi’yi resim yapmaktan men eder. Ancak devrim dalgasıyla birlikte Sadi gerçek eğilimine ve yaratıcılığına geri dönerek, Ürdün’de devrimi konu alan sergiler açar.