Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Rusya’nın 11 Temmuz’da Suriye’ye sınır ötesi insani yardım geçişine ilişkin BMGK kararının uzatılmasını veto etmesinin ardından Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde yaşanan insani duruma ilişkin bir basın açıklaması yayımladı.
SMDK’nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, 11 Temmuz’dan bu yana insani durumun her gün biraz daha kötüleştiğine işaret edilerek, Suriye’deki insani durumun ancak siyasi geçiş süreciyle iyileştirilebileceğinin altı çizildi.
BM’ye insani yardımlarda Esed rejimiyle koordine kurmasının sakıncalarının hatırlatıldığı açıklamanın tam metni şöyle;
Rusya, 11 Temmuz’daki Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında, Suriye’ye sınır ötesi insani yardımlara ilişkin uluslararası kararın süresinin uzatılmasını veto etmişti. Rusya’nın bu manipülasyonunun ardından Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerdeki insani durum her geçen gün kötüye giderken, uluslararası toplumun bunu görmezden gelmesi büyük bir tehlike arz etmektedir.
İnsani yardım akışının durması başta kamplarda olmak üzere özgürleştirilmiş bölgelerin tamamında gıda enflasyonuyla etkisini her geçen gün daha fazla hissettirmektedir. BM ve Esed rejimi arasında uzlaşı sağlanmasına rağmen bölgeye henüz herhangi bir yardım kafilesi girmemiştir.
SMDK olarak, Esed rejiminin özgürleştirilmiş bölgelere gidecek yardımlara aracı olmasını kabul etmenin mümkün olmadığını vurgulamak istiyoruz. Zira yayımlanan onlarca rapor, rejimin eline geçen uluslararası insani yardımları Suriye halkına karşı savaşan mezhepçi militanlarına dağıttığını ve ihtiyaç sahiplerini bu yardımlardan mahrum bıraktığını göstermektedir. Dolayısıyla, Rusya’nın BMGK’da veto kullanmasına karşı alternatif yollar bulunarak insani yardımları siyasi manipülasyonlardan uzak bir şekilde sivillere ulaştıracak bir mekanizma kurulması elzemdir.
Suriye’deki insani durumun iyileştirilmesine büyük bir ihtiyaç duyulmaktadır. Bununla beraber Suriye meselesi birinci dereceden siyasi bir mesele olmakla birlikte, ülkedeki insani durumun 2254 sayılı BMGK kararı çerçevesindeki bir siyasi geçiş süreci uygulanmadan bu durumun düzeltilmesinin mümkün olmadığının altını çiziyoruz.