Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Konseyi (SMDK), DAEŞ terörünün Suriyeli üç Süryani vatandaşa yönelik işlediği insanlık dışı suçları kesin bir dille kınadı. 23 Şubat 2015 tarihinde DAEŞ unsurları onlarca Süryani’yi tutsak almıştı. Üç Süryani’nin DAEŞ mensubu teröristlerce katledişinin ayrıntıları ortaya çıkarken, örgütün planlı olarak işlediği suçlar bir kez daha daha gün yüzüne çıkmış oldu.
SMDK’dan yapılan açıklamada, Suriye’nin toplumsal yapısı ile oynanmasının, herhangi bir bileşeninin hedef alınmasının, Esed rejiminin çıkarlarına hizmet edeceği ve işlediği suçları meşrulaştırması için araç olarak kullanılacağı vurgulandı. Esed rejiminin Suriye toplumunun bileşenlerine korku salmak için liderlerine yönelik suikast ve takibatlar gerçekleştirdiği, ibadethanelerini ve kiliselerini hedef aldığı kaydedildi. İranlı işgalcilerin ise aynı şeyi mezhepsel bazda yaptığına işaret edilerek, Rus işgalcilerin de havadan aynı plan dairesinde bombardıman gerçekleştirdiği belirtildi. Hums kırsalındaki Ümmü Şerşuh kasabasına yapılan son bombardımanın bu planlı saldırılarının bir örneği olduğu ifade edildi.
Bu türden planlı terörist saldırıların, terör örgütlerinin hedefleriyle benzerlik gösterdiğine vurgu yapılan açıklamada, Rusya, İran ve Esed üçlüsünün bu durumdan çıkar elde ettiği belirtildi. Suriye’de azınlıkları koruma iddiasına bulunan Esed rejimin yalanının gün yüzüne çıktığı kaydedildi.
SMDK, DAEŞ unsurlarının elinde bulunan diğer 187 kişinin durumu hakkında endişeli olduğunu ifade ederek, hemen serbest bırakılmalarını istedi. DAEŞ, Esed rejimi, Rus ve İranlı işgalciler tarafından bütün dünyanın gözleri önünde işlenen bütün bu suçlar karşısında, dünya kamu oyunun acilen harekete geçmesi gerektiğini belirtti.