Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Doğu Guta’da çoğu kadın ve çocuğun toplam 1507 kişinin hayatını kaybettiği kimyasal saldırının ikinci yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi’ni sivil halkın korunmasına yönelik üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi çağrısını yineleyerek; ‘’insanlığa karşı işlenen suçun cezasız kalmaması için derhal harekete geçilmeli, suçlular cezalandırılmalı, Suriyelilerin kanını düşmanına karşı müzakere masasında kullanılacak bir kart olarak gören uluslararası tarafları da şiddetle kınıyoruz’’
SMDK açıklamasında itiraf edilse de edilmesed herkesin işlenen suçun farkında olduğunu, bu büyüktükte bir suçun ancak rejim tarafından işlenebileceğine dikkati çekerek,Rejimin kimyasal silah üretmek için ve bunu kullanmak için yeterli donanımını olduğunun ve bunu kullandığını herkesin bildiğini, sorumluların da isim isim tanındığını ancak katliam ikinci yılına girerken sorumlulara gerkli cezanın verilmediğini, sorumluların elini kolunu sallayarak gezdiğini ifade etti.
SMDK, 1507 şehidin ailesi, kaybettikleri sevdiklerine karşı işlenen suça karşı uluslararası çabanın yetersizliğiyle karşılaştığını, ne katliamın sorumlularına karşı atılmış ciddi bir adımın olduğunu ne de böylesi üzücü bir olayın tekrarlanmaması için yapılan ciddi bir hamlenin olduğunu belirtti.
Ölümün, her türlü silahıyla, bıçak, kılıç, patlayıcı varil bombası ve balistik füzelerle silahlanmış halde hala Suriyelilerin başında tünemeye devam ettiğine işaret eden SMDK, Kimyasal silah da unutulmamış elbet. Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) son yayımladığı raporunda rejiminin şuana kadar BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2118 sayılı kararını 125 kez ihlal ettiğinin tespit edildiğini bunların 56’sının BMGK’nın 2209 sayılı kararını da ihlal niteliği taşıdığını açıkladığına dikkati çekti.
Suriyeli gruplara birlik olunması çağrısı yapılan açıklamada; ‘’Bizler sadece Allah’a ve devrimcilerin iradesine güvenerek bu savaşa giriyoruz, bu noktada safların birleştirilmesi, tefrikadan uzak durulması, devrim ilkelerine bağlı kalınması zaferimizin, Suriye’nin bu zalim rejim ve başındaki katilden kurtularak demokrasiyi temel alan çoğulcu adil bir hukuk devletine kavuşmanın tek garantisidir’’ denildi.