Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde süren Arap Birliği zirvesine davet edilmemesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Suriye devrimi başlamasının ardından gerçekleşen 5. Zirveye SMDK’nın davet edilmemesini SMDK; ‘’Arap Birliği SMDK’nın Suriye halkının tek temsilcisi olarak görme noktasında çıkardığı kendi kararıyla çelişmiş ve bu konuda geri adım atmıştır’’ şeklinde değerlendirdi.
SMDK’dan yapılan yazılı açıklamada, Arap Birliği’ne insani ve ahlaki sorumluluğu hatırlatılarak, Suriye halkının hakları konusunda gevşek davranılmaması talep edildi. SMDK açıklamasında, ‘’Esed rejiminin yarattığı kaos ortamını istikrara kavuşturmaya çalışan SMDK’ya gerekli siyasi destek verilmeli, özellikle de İran tehlikesinin daha fazla hissedildiği bu dönemde. Bu noktada SMDK olarak Arap Birliğine 30 Ekim 2013’te gönderdiğimiz mektupla İran’ın bölgede genişlemeye çalıştığını söyleyerek uyarıda bulunmuştur’’ dedi.
Açıklamada Arap devletlerinin 6 Mart 2013 tarihinde düzenledikleri Dışişleri Bakanları toplantısında, SMDK’nın Suriye halkının tek meşru temsilcisi ve birliğin esas muhatabı olarak tanınmasını ifade eden 7595 sayılı kararı çıkardığı belirtilerek, Birleşmiş Milletler de 114 ülkeden fazla devletin bu durumu onayladığı vurgusu yapıldı.
Suriye halkının özgürlük ve onur talebine destek veren tüm taraflara teşekkür edilen açıklamada; ‘’Despot rejim yıkılana, kaos bitene, yerini istikrara ve demokratik bir yönetime bırakana dek devrim sürecek. Arap Birliği’nin Suriye devrimine vereceği destek tüm bölgeyi tehdit eden tehlikelere karşı önemlidir. Birlik en azından Suriye koltuğunu SMDK’ya devrederek siyasi desteğini ortaya koymalıdır’’ denildi.
SMDK’nın yazılı açıklamasında;
‘’Devrimcilere gerekli desteğin verilmesi devrimin en başından beri İran’ın bölgedeki genişleme politikaları karşısında ve dış mihrakların ajandasına hizmet eden terör örgütlerinin ortaya çıkışına karşı bir set olmuştur’’ ifadelerine yer verildi.
Esed’in gidişini içermeyen siyasi adımların çözüme kavuşmasının mümkün olmadığı belirtilen açıklamada, ‘’Aksi takdirde bu Suriye halkının fedakarlık ve verdiği kurbanlarına bir ihanet ve tecavüzdür. Esed rejimi ve beraberindekilerin savaş suçlusu olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması Suriye halkının en basit hakkıdır.Siyasi çözüm noktasında Cenevre beyanı esasınca Esed’siz tam yetkili bir geçiş hükümeti kurulmasına bağlılığımızı bir kez daha yineliyoruz’’ denildi.
