Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Dr. Nasr el-Hariri, Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi’ye Yunanistan’daki Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı saldırılara ilişkin bir Nota gönderdi.
Hariri, konuya dair yaptığı açıklamada, Yunanistan’daki Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı saldırıların ırkçı bir grupla işbirliği halindeki bazı görevliler tarafından yapıldığını ve Yunan hükümetinin de bu saldırılara müdahil olduğunu belirtti. “Öldürme ya da öldürmeye kastetme gibi durumlara dair tebligatlar aldık. Aynı zamanda Yunanistan’daki Suriyeli mültecilere yönelik suçlar işlendiği bilgileri de tarafımıza iletildi. Bu suçlar arasında zorla alıkoyma, işkence, insan onurunu aşağılama, kadın ve çocuklara taciz gibi suçlar var” ifadelerini kullandı.
SMDK tarafından ulaşılan bilgilerin, Midilli Adası’ndaki Moria mülteci kampının kundaklama olayı olduğunu teyit ettiğine işaret eden Hariri, “Yunanistan’daki tekrarlanan ırkçı saldırılar, insanlık karşıtı suç seviyesine ulaştı. Yunanistan, Roma bildirgesine imza atan ülkelerden biridir. Dolayısıyla bu bildirge çerçevesinde suçlular cezalandırılmalı” dedi.
Hariri, açıklamasında, Esed rejimi, Rusya ve İran’ın katliamlarına maruz kalan Suriyelilerin iltica ettikleri ülkelerde de uluslararası toplumun ırkçı saldırıları durdurmaktaki gevşekliğinin kurbanı olduğunu dile getirdi.
Suriye’deki mülteci krizinin temel sebebinin halkın üçte birini tehcir etmeyi planlayan Rusya ve İran destekli Esed rejiminin vahşeti olduğuna dikkat çeken Hariri, “Sorunlar ancak sebepleri ortadan kaldırılırsa çözülür. Dolayısıyla sorunları çözmek için sebeplere yoğunlaşmak gerekir” şeklinde konuştu.
SMDK Başkanı, açıklamasını, “Birleşmiş Milletler (BM) kendi aldığı kararlara saygı duyulmasını sağlayana kadar Suriye halkının korunması ve BM müesseselerinin inandırıcılığının muhafaza edilmesi BM üyesi ülkelerin sorumluluğudur” şeklinde sürdürdü.
Açıklamasında, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (UNHCR) SMDK tarafından gönderilen Nota’yı gereklerinin yerine getirilmesi için ilgili ülkelere ulaştırmasını talep eden Hariri, 1951 Cenevre anlaşmasına saygı duyulması ve mültecilerin geçiş ülkelerinde bu anlaşma çerçevesinde muamele görmesinin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Hariri, Midilli adasındaki saldırıda fiziki, manevi ve ekonomik zarara uğrayan mültecilerin tazmin edilmesini istediği açıklamasında, suçluların ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sevk edilmesini talep etti.
Açıklamasının sonunda, uluslararası toplumun Esed rejimi, Rusya ve İran’a, İdlib’deki ihlallerini durdurması ve mültecilerin Astana sürecinde belirlenen 4 gerginliği azaltma bölgesine dönüşüne izin vermesi için baskı kurması gerektiğini belirten Hariri, bu kapsamda Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması çalışmalarının başlaması gerektiğini kaydetti.
Hariri, ayrıca, Suriye’de 2254 sayılı uluslararası karar çerçevesinde gerçek bir siyasi geçiş süreci başlamasını ve savaş suçlarına karışmış rejim, Rusya ve İranlı yetkililerin yargılanmaktan kaçmasının engellenmesini talep etti.