Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Avrupa Birliği (AB) Suriye Özel Temsilciliği’nin Halep’te Esed rejimi bombardımanlarında yıkılan binaları depremde yıkılmış gibi lanse etmesine tepki gösterdi.
SMDK’nın resmi internet sitesinde dün yer alan açıklamada, AB yetkililerinin Suriye’de olan bitenlere karşı cahilce bir tutum gösterdiğine dikkat çekilerek, Esed rejiminin dezenformasyonlarına karşı dikkatli olunması çağrısı yapıldı.
Açıklamanın tam metni şöyle;
Avrupa Birliği (AB) Suriye Özel Temsilciliği tarafından yayımlanan videoda depremin Suriye’de sebep olduğu yıkıma yer verilmeye çalışılmıştır. Ancak söz konusu videoda gösterilen binalar, depremde değil Esed rejimi, Rusya ve İran’a bağlı mezhepçi militanların Halep’e yönelik bombardımanlarında yıkılmıştır. Zira, videoda da bu bombardımanlara ait füze kalıntıları göze çarpmaktadır. Dolayısıyla, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, bu videonun kamuoyunu yanıltan bir dezenformasyon olduğunu düşünüyoruz.
Bununla birlikte bir başka dezenformasyon olarak, AB Suriye Özel Temsilciliği’nden bir yetkili, Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgeleri “çatışma bölgeleri” olarak tanımlamış ve söz konusu bölgelere ulaşamadıklarını ifade etmiştir. SMDK olarak, bu açıklamayı bölgede olan bitenler karşısında gösterilmiş bir cehalet olarak görmekteyiz. Özgürleştirilmiş bölgeler, bütün uluslararası heyetlere açıktır ve daha önce çok sayıda BM heyeti bölgeyi ziyaret etmiştir.
BM ve AB’nin Suriye’de yaşanan deprem felaketine çifte standartlı yaklaşımı, Suriye halkını derin bir hayal kırıklığına uğratmıştır. Suriye halkı, depremde yıkılan evlerinin enkazında yalnız bırakıldığını, buna karşılık felaketin savaş suçlusu Beşşar Esed rejimi ile normalleşme aracı olarak kullanıldığını esefle müşahede etmektedir.
SMDK olarak, AB yetkililerini Esed rejimi tarafından sürdürülen dezenformasyon ve manipülasyonlara alet olmamaları konusunda uyarırken, BM ve uluslararası topluma, deprem felaketinin rejimi normalleştirme aracı olarak kullanılmasına izin vermeme çağrısı yapıyoruz. Bu noktada, Suriye’de yaşananların doğru tanımlanmasını ve uluslararası kararlar çerçevesindeki siyasi geçiş süreci hayata geçirilerek, Esed rejiminden işlediği savaş suçlarının hesabının sorulmasını bir kez daha talep ediyoruz.