Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (İnterpol) tarafından alınan Şam Ofisi’ni yeniden açma ve Esed rejimiyle veri paylaşmaya devam etme kararının olumsuz etkilerinin konuşulduğu bir çalıştay gerçekleştirdi.
İstanbul’daki SMDK binasında SMDK Yönetimi tarafından İnterpol’ün kararını takip etmekle görevlendirilen komite tarafından organize edilen çalıştaya, SMDK Başkanı Salim el-Muslat ve bazı SMDK Siyasi Kurulu üyelerinin yanı sıra, Suriye Geçici Hükümeti (SGH) Başkanı Abdurrahman Mustafa, SGH İçişleri Bakanı Muhyiddin Harmuş ile bazı Suriyeli ve yabancı Avukatlar katıldı.
İnternet üzerinden telekonferans yöntemiyle de katılımların olduğu çalıştay, İstanbul’daki SMDK binasının yanı sıra, eş zamanlı olarak SMDK’nın Gaziantep ve Halep’in Azez beldesindeki ofisinde de gerçekleştirildi.
Çalıştayda bir konuşma gerçekleştiren SMDK Başkanı Salim el-Muslat, İnterpol’ün bu kararıyla Esed rejimine muhalif milyonlarca Suriyeli mültecinin hayatını tehlikeye attığını, dolayısıyla bu kararın kabul edilemez olduğunu belirterek, “Esed rejimi, tek suçları muhalif olmaları olan Suriyelilere hayali kriminal suçlar isnad ederek onları ele geçirmek istiyor. Maalesef İnterpol’ün bu kararı da rejimin işine geliyor. Çünkü bu kararla İnterpol, rejimle veri paylaşımına da başlamış oluyor” dedi.
Çalıştayda söz alan SGH Başkanı Abdurrahman Mustafa da yaptığı konuşmada, İnterpol tarafından alınan bu kararın iptali ve rejimin İnterpol verilerine ulaşmasının engellenmesi için gerekli baskıların yapılması gerektiğini dile getirdi. Bununla birlikte, uluslararası çapta Esed rejiminden işlediği savaş suçları yüzünden hesap sorulması gerektiğini kaydetti.
SMDK tarafından görevlendirilen İnterpol’ün Kararını Takip Komitesi Başkanı ve SMDK’nın Türkiye Temsilcisi Nezir Hakim ise çalıştaydaki konuşmasında, İnterpol’ün ve bağlı kurumların çalışma mekanizması ile Suriyelilerin bu kararın etkisinden korunması için yapılması gerekenlerden bahsetti. Ayrıca, istisnai mahkemeler ve rejimin bu mahkemeleri devrime karşı savaşmak için kullanmasına da değindi.
Çalıştayın katılımcıları arasında Esed rejiminden ayrılmadan önce İnterpol’ün Şam Ofisi Başkanlığı görevini sürdüren Albay Müfid Adnani de bir konuşma yaptı.
Adnani, konuşmasında, “Esed rejimi 2000 yılından beri İnterpol’ün yetkilerini uluslararası sahaya giriş için kullandı. Bu noktada çok sayıda Arap ve yabancı kurumlar ile muhaliflere yönelik uydurma ithamlar üretti. Bunun en açık örnekleri de Lübnan’daki bazı siyasetçi ve milletvekillerine yapılanlardı” dedi.
Konuşmasında, İnterpol’ün Şam Ofisi’nin Esed rejiminin üst düzey savaş suçlularından ve işkence suçlarına karışmış yetkililerinden biri olan İçişleri Bakanı Halid Rahmun tarafından yönetildiğine işaret eden Adnani, bu durumun dünya çapında insan haklarını korumak için çalıştığını iddia eden İnterpol’ün iç tüzüğünün 2’inci maddesine aykırı olduğunun altını çizdi.
Adnani, İnterpol’ün Şam Ofis Başkanlığı görevini yürüttüğü dönemde rejimin ofis aracılığıyla yaptığı birçok kirli işe tanıklık ettiğine vurgu yaptığı konuşmasında, “Bu işlerden biri İnterpol ile kurulan kişisel ilişkiler üzerinden rejimin istediği muhalife terör yaftasını yapıştırmasının kolaylaştırılmasıydı” dedi.
Çalıştayda söz alan Suriyeli Eski Hakim Mustafa el-Kasım ise konuşmasında, rejimin istisnai mahkemelerine dair bilgi verdi. Söz konusu mahkemelerin doğrudan doğruya Beşşar Esed’in emriyle ve hiçbir delile dayanmadan suçsuz insanlara yönelik kararlar aldığını belirtti. Bu mahkemelerin arasında Terör Mahkemeleri ile Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin de olduğunu sözlerine ekledi.