Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Dr. Nasr el-Hariri, dün, Avrupa Birliği (AB) Suriye Maslahatgüzarı Gilles Bertrand ve beraberindeki heyeti kabul etti.
SMDK’nın İstanbul’daki binasında gerçekleşen görüşmede, Suriye’deki son askeri ve siyasi gelişmeler konuşuldu.
Taraflar arasında yapılan toplantıda, Hariri’nin yanı sıra SMDK Başkan Yardımcısı Ruba Habbuş, Dış İlişkiler Dairesi Koordinatörü Abdulahad Astifo ve Siyasi Kurul Üyesi Heysem Rahme hazır bulundu.
“Suriye meselesi, uluslararası toplumun gündeminin ilk sırasında olmalı”
Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren AB Suriye Maslahatgüzarı Gilles Bertrand, AB’nin Suriye’deki sivillere insani yardım sağlama çalışmaları ile Rusya’nın sınır ötesi yardımların birden fazla sınır kapısından ulaştırılmasını veto etmesinden duyduğu endişeyi aktardı.
Suriye meselesinin AB açısından öncelikli meseleler arasında yer aldığını yineleyen Bertrand, Suriye meselenin uluslararası toplumun gündeminde üst sırada kalmasının önemli olduğunun altını çizdi.
Bertrand, konuşmasında ayrıca, önümüzdeki günlerde telekonferans yöntemiyle gerçekleştirilecek Suriye’ye ilişkin Brüksel kongresine dair de bilgi verdi.
“Aşı temini için çalışmalarımız sürüyor”
Toplantıda söz alan Dr. Nasr el-Hariri ise Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerin son durumu ve Suriye Geçici Hükümeti’nin (SGH) bu bölgelerde yaptığı sosyal hizmet faaliyetlerinden bahsetti. SGH’nin uluslararası destek olmadan yeterli hizmeti sağlamasının zor olduğunu kaydetti.
SMDK Başkanı, konuşmasında ayrıca, “Esed rejiminin siyasi çözüm sürecinin önüne koyduğu engeller, Suriye’nin kuzeybatısında yaşayan 5 milyon sivile insani yardım götürülmesini de engellememelidir. Özellikle sayıları 2 milyonu bulan mültecilerin de bu yardımlara büyük ihtiyacı var” dedi.
Toplantıda, özgürleştirilmiş bölgelerdeki sağlık durumu ile yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı mücadele de gündeme geldi. Hariri, SGH Sağlık Bakanlığı’nın dost ülkelerle birlikte özgürleştirilmiş bölgelere aşı sağlamak için çabaladığını ifade etti.
“SETA ile ortaklaşa sürdürdüğümüz projemizi dost ülkelerle de paylaştık”
Konuşmasında, SMDK olarak Siyaset, Ekonomi, Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ile birlikte bir Suriye Projesi üzerine çalıştıklarını anlatan Hariri, bu proje ile özgürleştirilmiş bölgelerdeki sivillere güvenlik, ekonomi, toplumsal güvenlik, teröre karşı mücadele ve hukuki işler alanında destek sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi.
Hariri, SETA ile ortak yürüttükleri Suriye Projesi’nin dost ve kardeş ülkelerle de paylaşılarak görüş alışverişinde bulunulduğunu belirttiği konuşmasında, AB ile de bu proje üzerine çalışma yürütmek istediklerini sözlerine ekledi.
“Özgürleştirilmiş bölgelerde, Türk Üniversitelerine bağlı 2 Fakülte var”
Konuşmasının devamında, özgürleştirilmiş bölgelerdeki eğitim durumuna da değinen Hariri, “Bölge de 15 Üniversite’nin yanı sıra, Türkiye’deki Üniversitelere bağlı iki Fakülte daha bulunuyor. Bu Üniversite ve Fakültelerde yaklaşık 50 bin öğrenci eğitim görüyor” ifadelerini kullandı. Öğrencilerin geleceğinin düşünülmesi gerektiğini vurgulayarak, özgürleştirilmiş bölgelerde alınan Üniversite diplomalarına uluslararası tanınırlık sağlanması için AB ile işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
“Rejim, müzakere masasını askeri operasyonlarını sürdürmek için kullanıyor”
Hariri, konuşmasının Suriye’ye ilişkin siyasi çözüm sürecine değindiği bölümünde ise “2014 yılından beri süreçte öne çıkan tek şey Esed rejiminin engelleme çabalarıdır. Rejim, müzakere masasını askeri operasyonlarını sürdürmek için kullanıyor” cümlelerini sarf etti.
Esed rejimini çözüm masasına oturmaya mecbur bırakmak için Rusya’ya baskı kurulmasının tam zamanı olduğunu ifade eden Hariri, “Siyasi çözümün ilk adımı geçiş sürecini yönetecek Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nun oluşturulması olmalıdır. Bu kurul olmadan siyasi geçiş gerçekleştirilemez. Dolayısıyla AB’den beklentimiz Suriye’yi Rusya ve İran’a terk etmemesidir” şeklinde konuştu.