Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) üst düzey yetkilileri, Koalisyonu Başkanı Abdurrahman Mustafa başkanlığında, ABD Dışişleri Bakanlığı Suriye Özel Temsilcisi James Jeffery ve yanındaki heyetle bir toplantı düzenledi.
SMDK’nın İstanbul’daki binasında, bugün gerçekleşen toplantıda, taraflar, Rusya ve Türkiye arasında varılan İdlib anlaşması, sivillerin korunması ve Birleşmiş Milletler (BM) gözetimindeki siyasi sürecinin işletilmesi gibi konuları ele aldı.
Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren SMDK Başkanı Abdurrahman Mustafa, BM gözetimindeki çözüm çabalarını desteklemeye devam ettiklerini vurgulayarak, “Biz, Suriye muhalefetinin müzakere heyetinin BM tarafından oluşturulacak yeni Anayasa komitesine katılımını da destekledik” dedi.
Konuşmasında, BM gözetiminde oluşturulacak Anayasa komitesinin, Suriye’deki yeni Anayasa çalışmalarının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve sonuçlarının siyasi çözüme yarar getireceğini dile getiren Mustafa, Anayasa çalışmalarının dört ayağının eş zamanlı çalışmaya başlaması ve siyasi çözüm, yönetim şekli ve seçimler gibi konuları da ele alması gerektiğini sözlerine ekledi.
Rusya ve Türkiye arasında varılan İdlib anlaşmasına da değinen Mustafa, anlaşmanın önemli bir adım olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin üstlendiği rol ve uluslararası toplumun Türkiye’ye verdiği destekten övgüyle bahsetti. Uluslararası toplumun İdlib anlaşmasının kapsamlı bir ateşkes getirmesi için katkılarını sürdürmesini ümit ettiğini belirten Mustafa, İdlib’deki tampon bölgeye gerçekleştirdiği ziyarete dair bilgi verdiği konuşmasında, “Devrimci gruplara bağlı gençlerimiz, rejim tarafından düzenlenecek muhtemel bir saldırıya karşı hazır haldeydi” dedi.
Mustafa, toplantıda yaptığı konuşmada, “SMDK olarak, dostlarımızdan Suriye’de halkımızın özgürlük ve onur taleplerini karşılayacak bir siyasi süreç için diplomatik çabalarını artırmalarını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Abdurrahman Mustafa, Esed rejimine ait hapishanelerde tutulan tutuklular meselesine öncelik verilmesi gerektiğine işaret ettiği konuşmasında, şunları söyledi;
“Tutukluların bir pazarlık kartı olarak kullanılmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu mesele müzakerelerin konusu olamayacak insani bir meseledir. Esed rejiminin suç ve ihlallerine karşı suskun kalmak mümkün değildir. Hapishanelerdeki işkence altında ölüm vakalarının durmasını ve kalan tutukluların kurtarılmasını temenni ediyoruz.”
Toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, Suriye’de kimyasal silah ve tehcir gibi suçlar başta olmak üzere, savaş suçları işleyenlerden hesap sorulması gerektiğini ifade ederek, Esed rejimine karşı bu konuda daha etkin adımlar atılmasını isteyen Mustafa, sözlerini, “Bu suçların durdurulması için herkes sorumluluk üstlenmeli” şeklinde konuştu.
SMDK Başkanı, toplantıda yaptığı konuşmada, ayrıca, uluslararası güçlerin, kapsamlı bir siyasi çözüm sürecinin işletilmesi ve geçiş sürecini yönetecek Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nun kurulması için Suriye’deki etkinliklerini artırması gerektiğine vurgu yaptı. Bununla birlikte, Esed rejimine Cenevre bildirgesi ve 2254 sayılı uluslararası kararların gereklerini uygulaması için baskı kurulmasını talep etti.
Mustafa, konuşmasında, Ürdün-Suriye sınırındaki el-Rekban müteci kampındaki gelişmelere de değindi. Rejim güçlerinin el-Rekban kampına yönelik kuşatmasını kaldırarak, kampa insani yardım ulaşmasına izin vermesi gerektiğini söyleyen Mustafa, “el-Rekban kampı meselesi acil bir meseledir. İnsani yardımların en kısa zamanda kampa ulaşmasını umut ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında, Suriye’nin yeniden imar edilmesi meselesine temas eden Abdurrahman Mustafa, yeniden imarın istikrar anlamına gelmeyeceğini belirterek, Suriye’de istikrarın ancak milis ve terörist grupların dağıtılması ve savaş suçlarına karışanların yargılanmasıyla sağlanabileceğinin altını çizdi.
Mustafa, konuşmasında, son olarak, şunları söyledi;
“Suriye halkı, uluslararası toplumun, taleplerinin yerine getirilmesi için uygun ortamı sağlayabileceğine hala inanıyor. Uluslararası toplum, savaş suçlularının yargılanması iradesini korur ve suçlarını sürdürmelerini engellerse bu durum gerçekleşebilir.”
Öte yandan, toplantıda söz alan ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffery, ülkesinin Suriye’de 2254 sayılı uluslararası karar çerçevesinde bir siyasi süreci desteklemeye devam ettiğini dile getirdi. Çözüm sürecinin güvenli bir Suriye yaratacağını belirterek, “Suriye, terörü besleyen ve komşularına terör ihraç eden bir ülke görüntüsünden kurtulmalı. Bununla birlikte, İran tarafından yönlendirilen ve İran adına savaşan milis gruplar da sahadan silinmeli” ifadelerini kullandı.
Jeffery, konuşmasında, 2254 sayılı uluslararası kararın uygulanmasına ve Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’nın Anayasa’nın en kısa zamanda tamamlanmasına yönelik çabalarına destek verdiklerini kaydetti.
Jeffery, ayrıca, Washington yönetiminin Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’e yönelik herhangi bir askeri operasyonun sivillerin hayatını tehlikeye atacağını ve bölgedeki altyapıyı tahrip edeceğini düşündüğünün altını çizdi.