Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Hadi el-Bahra ve Başkanlık Konseyi üyeleri, bugün SMDK’nın İstanbul’daki ofisinde Suriye Türkmen Meclisi (STM) Başkanı Faysal Cuma ve beraberindeki heyetle bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda, taraflar arasındaki işbirliği, koordinasyon ve etkin yardımlaşma konuları ele alındı.
Toplantıda, SMDK tarafından Başkan Yardımcıları Abdulmecid Bereket, Dima Musa, Abdulhakim Beşşar ve Genel Sekreter Heysem Rahmet, STM tarafından ise Genel Sekreter Muhammed el-Şimali ve üyelerden Muhammed Hanes hazır bulundu.
SMDK Başkanı Hadi el-Bahra, toplantıda yaptığı konuşmada, SMDK’nın gücünü Suriye halkından alan geniş kesimlerden bileşenleri ve sivil devrimci faaliyetlerden aldığını söyledi.
Konuşmasında, özgürleştirilmiş bölgelere gerçekleştirdiği son ziyaret ve halkın taleplerinden bahseden el-Bahra, bölgede halka verilen hizmetlerin, bağımsız yargının ve güvenlik ile istikrarın güçlendirilmesine ve yatırımcıların teşvik edilmesine ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Toplantıda söz alan STM Başkanı Faysal Cuma da, SMDK’nın başarısının herkesin başarısı olduğunu belirterek, STM’nin temel hedefinin Suriye halkının özgürlük, adalet ve demokrasi talebini gerçekleştirmek ve Suriye2nin bütünlüğünü korumak olduğunu vurguladı.
Cuma, SMDK’nın icra kurumu olarak özgürleştirilmiş bölgelerdeki görevlerini eksiksiz yapabilmesi için Suriye Geçici Hükümeti’nin (SGH) desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Toplantıda, SMDK’nın bütün etkin güçlerden demokratik temsiliyet beklediğine vurgu yapılırken bu durumun Suriyelilerin tamamının temsil edilmesi açısından büyük önem taşıdığı kaydedildi.
Taraflar ayrıca, siyasi tavır belirleme noktasında istişare ve koordinasyon toplantılarının büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, iki tarafın da özgürleştirilmiş bölgelerde yaşayan Suriyelilerin mağduriyetlerini azaltmayı hedeflediği ifade edildi.
Toplantıda konuşmalar yapan STM yöneticileri de Türkmenlerin Suriye halkının asli unsurlarından biri olduğunu ve Suriye’nin bütünlüğüne inandığını ve demokratik, çoğulcu ve özgürlükçü bir rejim istediklerini sözlerine ekledi.