Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Kurulu, Suriye Halkının Dostları Grubu ülkelerinin temsilcileriyle bir araya gelerek, rejim ve Rusya’nın İdlip’te sivillere karşı gerçekleştirdiği bombardıman ve siyasi konuları ele aldı.
SMDK Başkanı Abdurrahman Mustafa, İdlip ve Hama kırsalında yaşananların rejim, Rusya ve İran milislerinin işlediği suçların devamı niteliğinde olduğunu söyleyerek, Suriye Halkının Dostlarından bu suçlarının faillerinin yargılanması noktasında çaba göstermesini istedi.
Mustafa, “Savaş suçlularından hesap sorulması için dosyaları tamamlamak için çalışıyoruz. Sizlerden dünya kamuoyunda bu yönde bir girişim olması için çalışma yapmanızı bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Suriye’nin kuzeyinde sivil yerleşim birimleri ve alanlarını hedef alan suçların durdurulması için uluslararası bir girişim olması gerektiğini ifade eden Mustafa, “Sivillerin korunması ve insani bir dram yaşanmaması için ciddi bir uluslararası inisiyatif olmalıdır” dedi.
Mustafa, Rusya’nın sivilleri, hastaneleri ve yaşam alanlarını hedef aldığını, DAEŞ ve el-Kaide gibi terör örgütlerinin kontrolündeki noktalara müdahale etmediğini kaydetti. Moskova’nın Suriye’deki devrimin başından bu yana devrimi hedef almak ve terörü güçlendirmek şeklinde bir strateji takip ettiğini söyledi.
SMDK’nın Suriye’de, İran’a bağlı mezhepçi terör örgütleri dahil hiçbir terör grubunun varlığını kabul etmediğine değinen Mustafa, “Terörden ilk zarar gören biziz. Ancak terör sivil katliamı ve demografik değişimin bahanesi olmamalı. Dost ülkelerin İdlip’te sivillerin korunması ve İdlip’e yönelik askeri bir operasyonu önlemek için gerekli tedbirleri almasını temenni ediyoruz.” şeklinde konuştu
Mustafa sözlerini şöyle sürdürdü;
“Suriyelilerin gidebileceği başka bir İdlip yok. Rejim ve Rusya’nın daha önce terörle mücadele bahanesiyle yaptığı askeri operasyonları Halep, Doğu Guta, Deraya, Kalemun ve Dera’dan milyonlarca Suriyeliyi İdlip’i göceye mecbur bıraktı. Şimdi aynı bahaneyi İdlip için de öne sürüyorlar. Ancak İdlip’te üç milyon insan var ve durumu diğerlerine benzemiyor.”
İdlip’teki muhtemel bir krizin milyonlarca mülteci nedeniyle küresel bir krize dönüşeceğini ifade eden Mustafa, temsilcilerden, Suriye sivillerin korunması yönünde daha faza çalışmaları için ülkelerini teşvik etmelerini istedi.
Mustafa, İdlip’in halkın sığınabileceği çatışmasızlık anlaşması kapsamındaki son yer olduğunun altını çizerek, çatışmasızlığın sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
SMDK Başkanı, İdlip’e yönelik yıkıcı bir müdahaleyi reddetme noktasında Türkiye, AB ve dünyanın pozisyonunu tebrik etti.
Mustafa, siyasi konular ve müzakerelere de değinerek sürecin anayasa odaklı değil daha kapsamlı olması gerektiğini savundu. Anayasa odaklı bir sürecin Rusya’nın, rejimi güçlendirerek BMGK’nın 2254 sayılı kararı çerçevesinde bir siyasi geçişi engelleme amacına katkı sunabileceğini söyledi.
Mustafa, ayrıca, müzakere süreçlerine ilişkin Yüksek Müzakere Kurulu ve Anayasa Yazım Komisyonu ile sürekli iletişim hallinde olduklarının altını çizerek, Suriye halkının taleplerine karşılık verecek bir siyasi çözümden yana olduklarını belirtti.