Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), bir basın bildirisi yayınlayarak, Rakka’nın DAEŞ terör örgütünden geri alınması ve DAEŞ’e karşı mücadele için harekete geçmeye hazır olduğunu ilan eden Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)’nun, Uluslararası Koalisyon Güçleri tarafından ağır silahlar ve hava desteğiyle desteklenmesini talep etti.
Bildiride, “Teröre karşı savaş kavramını, kendi özel çıkarı için kullanan her dış gücün, Suriye’de işgalci konumunda olduğunu” belirten SMDK, terörist Esed rejimi ve onun müttefikleriyle irtibatı olan, Suriye halkına karşı savaş suçu işlemiş ve hakkında uluslararası bağımsız kuruluşlar tarafından terör faaliyetleri yürüttüğüne dair raporlar yayınlanmış bir terör örgütü olan PYD’ye askeri destek verilmemesi konusunda uluslararası koalisyonu uyardı.
SMDK, dün (Pazar) yayınladığı bildiride, ayrıca, Suriye halkının üzerinde hemfikir olduğu amaçlara zıt olan ve PYD’nin çıkarlarını gerçekleştirmesine yarayan desteğin sürmesi halinde yeni savaş suçlarının işleneceği konusunda da uyarıda bulundu..
Bildiride, ABD liderliğindeki uluslararası koalisyon güçlerinden, hiçbir tevil yapılmaksızın açıkça sorumluluk yükleneceği ilkeler ortaya koymasını isteyen SMDK, Bu sorumlukları, bütün Suriyeli mültecilerin şehir, kasaba ve köylerine dönme haklarının korunması ve dönen mülteciler için yerel meclisler aracılığıyla hiçbir taraftan hiçbir askeri müdahale olmaksızın halk tarafından seçilecek siyasi idarelerin kurulması şeklinde sıraladı.
Suriye’de askeri güçle demografik yapının değiştirilmemesinin güvence altına alınmasını talep eden SMDK, bildiride, mültecilerin en kısa zamanda şehir, kasaba ve köylerine dönüşünü kolaylaştıracak güvenlik ve temel hizmetlerin sağlanmasını aynı zamanda özgürleştirilen bölgelerde o bölgelerin insanlarından başka herhangi bir askeri ya da güvenlik unsurunun olmamasının güvence altına alınmasını talep etti.
SMDK tarafından yayınlanan bildiride, Esed rejiminin uyguladığı terör ve DAEŞ terör örgütüyle, terörün hertürlüsüne karşı savaşmak ve teröristlerin kontrolü altındaki bölgeleri geri alarak buralarda yaşayan sivilleri güvenliğe kavuşturmanın tek yolunun ÖSO’nun silahlandırılması olduğu vurgulandı.