Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) üyelerinden Hafız Korkut, SMDK’nın Suriye’nin güneyindeki Suveyde’de devam eden rejim karşıtı halk hareketini ve hareketin temsilcileri adalet talebiyle yayımlanan bildiriye destek verdiğini bildirdi.
Konuya dair bugün bir açıklama yapan Korkut, uluslararası toplumun Suriye’ye ilişkin alınan BMGK kararlarını uygulamak ve Suriye halkının mağduriyetlerini gidermek için harekete geçmesini istedi.
Korkut ayrıca, uluslararası toplumdan Suriye’de Esed rejiminin devrilerek adil, demokratik ve herkese eşit mesafede bir devlet kurulmasına ve tutukluların rejim zindanlarından kurtarılması çabalarına destek talep etti.
Öte yandan, Suveyde’deki halk hareketi tarafından dün yayımlanan bildiride, Esed rejimi ve sembol isimlerinin uluslararası mahkemelerde, insanlık suçlusu, savaş suçlusu ve sivillere karşı kimyasal silah kullanarak binlerce masum sivili işkence altında katleden bir rejim olarak yargılanması talep edildi.
Esed rejimi yanlısı medya kalemşörlerinin Suveyde’deki halk hareketinin İsrail’in kışkırtmasıyla başladığı şeklindeki iddialarına cevap verilen bildiride, “Masum halka karşı büyük katliamlar ve savaş suçları işleyenler, halkı hiçbir şeyle itham edemez. Hele ki şerefli Cebel’ul Arap (Suveyde ve çevresi) halkı asla dış komplolarla aynı cümlede zikredilemez” ifadelerine yer verildi.
Bildiride, Suriye’deki tek hainin İran ekseniyle birlikte hem Suriye halkına hem de bölge halklarına karşı komplolara girişen Esed rejimi olduğuna dikkat çekilirken, sömürgeci ajandalara hizmet edecek mezhep savaşları ve toplumun dağıtılmasının tek sorumlusunun Esed rejimi olduğu vurgulandı.
Suriye’nin kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına kadar her bölgesinde yaşayan halkların kaderlerinin ortak olduğuna işaret edilen bildiride, “Dünya’nın özgür ülkelerine ve kardeş Arap ülkelerine, hükümetleriyle ve halklarıyla başta 2254 sayılı BMGK kararı olmak üzere Suriye’ye ilişkin uluslararası kararlara destek olma çağrısı yapıyoruz. Savaş suçlularının uluslararası mahkemelerde yargılanmasından ve adaletin sağlanmasından başka bir yol yok” cümlelerine yer verildi.