Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), İran rejiminin Ortadoğu’da Esed rejimi üzerinden sürdürdüğü yayılmacı politikaya dair bir basın açıklaması yayımladı.
SMDK’nın resmi internet sitesinde bugün yayımlanan açıklamada, Esed rejiminin Tahran’daki molla rejiminin uzantısı haline geldiği ve bu iki rejimin birbirinden ayrı düşünülmesinin hata olacağı vurgulandı.
Suriye ve bölgedeki güvenliğin sağlanmasının ancak Esed rejimi ve müttefiklerinin yıkılmasına bağlı olduğuna dikkat çekilen açıklamanın tam metni şöyle;
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, Esed rejimi ve müttefikleri Suriye’de var oldukça ne Suriye ne de bölgede güvenliğin sağlanamayacağını bir kez daha vurguluyoruz. Zira Esed rejimi, Suriye’ye yalnızca katliam, yıkım, tehcir ve işgal getirmiş ve civar ülkelere kaos, uyuşturucu ve terör ihraç etmiştir.
Hiç şüphesiz Esed rejimi, Tahran’daki molla rejiminin itaatkar kölesinden başka bir şey değildir. Bu rejimin iktidarda kalmaya devam etmesi, İran’a bağlı mezhepçi militanların bölgeye daha fazla yayılması ve bunların oluşturduğu tehlikenin civar ülkelere daha fazla yakınlaşması anlamına gelecektir. Ayrıca, bilinmelidir ki Esed rejimini İran molla rejiminden ayrı düşünmek hatalı bir yaklaşım olacaktır. Zira İran’ın özellikle Esed rejimi kontrolündeki bölgelerde ve rejimin yapısında sürdürdüğü yayılmacılık ile sağladığı siyasi, ekonomik ve militan desteği Esed rejimini Tahran’ın bir uzantısı haline getirmiştir.
Bu noktada, Arap ülkelerinin Suriye halkının yaşadığı mağduriyetlerin sonlanması hususunda önemli bir rolü olduğuna inanıyoruz. Bu da söz konusu ülkelerin Suriye halkının yeniden Arap bölgesinin parçası olması için Suriye’de halkın lehine olacak bir çözümün yanında durmasını gerekli kılmaktadır.
Dolayısıyla bölgedeki güvenliğin sağlanması, Suriye’de 2254 sayılı uluslararası karar çerçevesinde bir siyasi geçiş sürecinin gerçekleştirilmesine bağlıdır. Bu süreç, Esed rejiminin yıkılmasını, yabancı militanların Suriye’den uzaklaştırılarak iktidarın halka verilmesini içermelidir. Zira Suriye halkı 11 yıldır özgürlüğünü kazanmak ve Arap dünyası ile uluslararası arenada hak ettiği yeri alan özgür bir devlet kurmak için mücadele etmektedir.