Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), dün, 8 Eylül “Dünya Ümmiliği Bitirme Günü” münasebetiyle bir basın açıklaması yayımladı.
SMDK’nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, tarih boyunca dünyaya medeniyeti öğreten Suriye’de bugün, bütün unsurlarıyla eğitim faaliyetinin çöktüğüne ve cehaletin yayılma alanı bulduğuna işaret edildi.
Birçok ülke, cehalete karşı zaferi kutlarken Suriye’de ise milyonlarca çocuğun eğitim hakkından mahrum bırakıldığına vurgu yapılan açıklama, şöyle devam etti;
“Esed rejimi, Rusya ve İran’ın yardımıyla Suriye’deki okulları yıkmış ve büyük beyin göçüne sebep olmuştur. Çocuklarımız maalesef eğitim alamamakta ve felaketlerle karşı karşıya yaşamaktadır. Belirsiz bir geleceğin beklediği bu çocuklar, hayatın zorluklarıyla mücadele etmeleri için gerekli olan eğitimi alamamaktadır. Halbuki bu çocuklar, rejimin yıktığı vatanlarını yeniden inşa edebilmeleri için dengeli ve eğitimli bireyler olmalıdır.”
Açıklamada, Suriye Geçici Hükümeti’nin (SGH), Esed rejiminin okulları yıkarak sebep olduğu felaketin etkilerini azaltmak için çalışmalarını sürdürdüğü ifade edildi.
Esed rejiminin okulları askeri hedef olarak kabul ettiğinin belgelendiğine dikkat çekilen açıklamada, “bir gün mutlaka rejimden hesap sorulacaktır” denildi.
Terör örgütü PYD’nin, Suriyeli çocuklara ideolojik eğitim dayattığına vurgu yapılan açıklama, şöyle devam etti;
“Dünya Ümmiliği Bitirme Günü olarak kutlanan bugünde, Esed rejimi kadar dikkat çekmek istediğimiz bir başka taraf daha vardır ki, o da Suriye’ye terör yayan PYD terör örgütüdür. Örgüt, kontrolü altındaki bölgelerde kültür, tarih ve coğrafyayı manipüle eden ideolojik bir eğitim sistemini dayatmaktadır. Bununla en temel insan haklarından biri olan eğitim alma hakkını ihlal etmektedir. Örgütün bu tavrından dolayı yerel çocuklarını okula göndermemekte, ümmiliği çocuklarının fanatik ideolojilere gark olmasına tercih etmektedir.”
Açıklama, şu ifadelerle son buldu;
“Suriyeli çocukların mevcut durumu uluslararası toplum ile yerel ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının el ele vererek çalışmasını gerekli kılmaktadır. Zira, okur yazar olmama durumunun yok edilmesi ve çocukların yeniden eğitime katılmalarının sağlanması hepimizin sorumluluğudur. Eğer bunu gerçekleştirmekte başarısız olursak, bunun sonucu Suriyeli çocukların karanlık bir geleceğe yürümesi ve yıllarca sürecek bir kriz olacaktır.”