Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Halid Hoca, SMDK’nın kurtarılmış bölgeleri koruyarak, ulusal istikrarı sağlayacak bir ordu kurmak için çaba sarfettiğini şuan ihtiyaç duyulan şeyin bu gücün techizatlandırılması olduğunu söyledi.
Katarlı Şark gazetesine konuşan Hoca, devrim yanlısı tugayların Esed rejimi ve mezhep yanlısı işgalci milislerle dört yıldır çetin bir mücadele yürüttüklerini zira eğitime değil nitelikli silah desteğine ihtiyacı duyduklarını dile getirdi.
Sahadaki dengelerin devrimcilerin lehine değiştiğine işaret eden Hoca, rejim ordusu çökerken, devrimci güçlerin yüksek askeri komuta kurma aşamasına geldiğini söyledi. Hoca, rejimin sorunu askeri yollarla çözmek istemesi durumunda kaybedenin kendisi olacağına vurgu yaptı.
Rejimin tamamen büyük bir çöküşe geçtiğini ifade eden Hoca, bu fırsatın iyi değerlendirilerek, rejim güçlerinin çekildiği bölgelerdeki boşluğu kurumlarla sistemli bir şekilde doldurulması gerektiğini ve ‘’Ya Esed Ya da Hiç Kimse, Ya Esed Ya da Biz Bu Ülkeyi Yakarız’’ naraları atan Esed destekçilerinin kaos çıkarmasına müsaade edilmemesini söyledi.
SMDK’dan bir heyetin önümüzdeki günlerde Rusya’yı ziyaret edeceğini belirten Hoca, heyetin SMDK’nın rejime karşı tavrını net bir şekilde ortaya koyacağını, Cenevre bildirisinin gerçekleşmesi doğrultusunda tam yetkili bir geçiş hükümet kurulu oluşturulması ve bu aşamada ne Esed’in ne de Suriyelilerin kanına elini bulamış bir ismin yer alamayacağı gibi görüşlerini vurgulayacaklarını ifade etti.
Yeni Suriye’de kesinlikle Beşşar Esed’in olmayacağını ve bu noktadaki tavrın net bir şekilde vurgulanacağını söyleyen Hoca, Ruslarla sahadaki son gelişmelerin görüşülerek, rejimin çöküşünün ifade edileceği ve Rusya’nın Suriye halkına karşı daha fazla taraf olmamasının isteneceğini belirtti.
İran ve Suriye’de işlediği suçlara ilişkin de açıklamada bulunan Hoca, İran’ın işgalci bir devlet olduğunu, Cenevre bildirisini tanımadığını belirterek, İran ile ancak Suriye’yi milislerinden boşaltarak meseleyi Suriyelilere bırakmaları üzerine görüşülebileceğini dile getirdi.
Geçiş sürecinde Esed’in bulunmayacağına ilişkin bir anlaşmanın olduğuna dikkati çeken Hoca, müzakerelere bu noktadan devam edilmesi gerektiğini, rejime tekrar masaya dönmesi için baskı yapılması gerektiğini belirtti.
Rejim tarafından kimyasal gazlarla işlenen cinayetlerin üzerinden iki sene geçmesine rağmen BM Güvenlik Konseyi’nin en son açıklamasında, katili ve suçu işleyen tarafı net bir şekilde ifade etmemesinden büyük üzüntü duyduğunu dile getiren Hoca, açık bir şekilde tüm delillerin Beşşar Esed’in gerek varil bombalarıyla gerekse farklı şekillerde kimyasal silah ve klorin gazı ya da yasaklı gazları kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini gösterdiğini söyledi.