Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu(SMDK) Başkanı Hadi el-Bahra Danimarka’da temaslarda bulundu.
Hükümet yetkilileriyle bir araya gelen SMDK Başkanı Bahra; Brüksel’de bu ay yapılacak AB Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda Danimarka’nın BM Dünya Gıda Programı’nın 1.7. milyon Suriyeli mülteciye yaptığı yardımı durdurma kararını gündeme getirmesini talep etti.
Suriye’deki askeri ve siyasi konuların görüşüldüğü ziyarette Suriye devrimine ve Suriye halkının talebini gerçekleştirecek siyasi çözüm çabalarına daha fazla destek sağlanması talep edildi.
Görüşmede BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın Suriye planı gündeme geldi. Taraflar, de Mistura’nın planının bir taraftan Esed rejiminin kuvvetlerini anlaşmalı bölgelerden çekilmesini sağlarken diğer taraftan Esed’in bu güçleri başka bölgelere kaydırarak başka yerleri vurmasına olanak tanımamalıdır vurgusu yaptı.
Görüşmede söz alan Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard, ‘’ teröre karşı mücadelede teröre örnek teşkil eden ve terörün adeta kaynağı olan Esed rejiminin ihmal edilmesi söz konusu değildir’’ ifadesini kullandı.
Bahra ise, Danimarka’nın Suriye’de rejimden kurtarılan alanlarda desteğini sürdürdüğü iki değerli program olduğunu bu programlardan birinin, sivil savunma ekipleri, diğerinin ise muhalefetin elindeki alanlarda oluşturulan polis gücünün kapasitesini artırmaya yönelik olduğunu söyledi. Bahra bu programlara ilişkin desteğin daha da artırılması yönünde talepte bulunulduğunu ifade etti.
SMDK heyeti, Danimarka Meclis Başkanı Mogens Lykketoft ile de bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Suriyeli mültecilere yönelik BM Dünya Gıda Programı’nın aldığı kararın takibinin yapılacağı, sivillerin korunmasına yönelik çabaların sürdürüleceği ve tıbbi yardımın artırılmasının gerekliliği konuşuldu.
Bahra, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı’nın Suriyeli mültecilere yaptığı yardımı durdurmasını sert bir dille eleştirerek uluslararası topluma sorumluluklarını almaları yönünde çağrı yapmıştı.
Bahra; ‘’uluslararası toplum alınan kararla birlikte açlık tehdidiyle karşı karşıya kalan mültecilere yönelik ahlaki sorumluluğunu yerine getirmeli. Yardımların BM Dünya Gıda Programı üzerinden sağlanabilmesi için gerekli finansman desteğini sağlamalı’’ diye konuşmuştu.
Suriye’de ölümden ve şiddet olaylarından kaçarak mülteci konumuna düşen insanların daha fazla acı çekmelerine izin verilmemesi gerektiğine dikkati çeken Bahra;
‘’Zor şartlar altında yaşayan mültecilerden nasıl olur da bir başlarına hayatta kalma mücadelesi vermesini beklersiniz! BM Dünya Gıda Programı’nın finansal yetersizliği gerekçe göstererek yaklaşık 1,7 milyon Suriyeli’ye gıda yardım kuponu dağıtımını durdurduğunu açıklaması büyük endişeleri de beraberinde getirmiştir öyle ki mültecilerin büyük bölümü bu yardımlarla ayakta durabiliyor.’’
Mültecilerin çok sert bir kışla yüzyüze olduğunu vurgulan Bahra; ‘’Kış aylarının etkisi korkunç sorunlara yol açmaya başladı. Elimizdeki son raporlara göre, Lübnan’da Suriyeli mülteciler arasında soğuktan ölenler oldu. BM Dünya Gıda Programı’nın yardımları durdurma kararı, binlerce insanın açlıktan ölmeye mahkum edilmesi demektir. Bu durum ayrıca yüzbinlerce Suriyeli mülteciyi misafir eden ülkelerin kaynaklarını tüketirken üzerlerindeki baskıyı da artıracaktır’’ açıklamasında bulunmuştu.