Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Heysem Rahme, Esed rejiminin Şam’ın Doğu Guta bölgesine düzenlediği kimyasal saldırının ardından kendisiyle yapılan kimyasal silahların yok edilmesi anlaşmasının varil bombaları ve misket bombalarıyla yaptığı katliamların önünü açtığını söyledi.
Rahme, Esed rejiminin 21 Ağustos 2013’te Doğu Guta katliamına uluslararası toplum tarafından verilen tepkileri değerlendirdi.
Rejimin, Rusya’nın desteğiyle kimyasal silahlarını teslim etmek için anlaşma yaptığını belirten Rahme, “Uluslararası güçler, bu anlaşmayla rejime kimyasal silah kullanmayı yasaklarken, Suriyelileri başka silahlarla katletmesinin önünü açtı. Bu nasıl bir dünya düzeni” serzenişinde bulundu.
Rahme, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Doğu Guta katliamı, Suriye halkı ve kamuoyu açısından ne kadar acı bir hadise olduğu kadar, başta BM olmak üzere uluslararası toplumun çürümüşlüğünü de gösteren bir vesile oldu. BM’nin bu katliama karşı yalnızca kınama mesajlarıyla yetinerek adaleti sağlayacak bir tavır gösterememesi Suriye’de savaş suçlusu bir diktatörün iktidarını sürdürmesine sebep oldu. Bu durum, uluslararası toplumun alnına sürülmüş kara bir lekedir.”
SMDK Genel Sekreteri, Doğu Guta kimyasal katliamı gibi katliamların zaman aşımına uğrayamayacağını ve adalet istemeye devam edeceklerini belirterek, “Suriyeli şehitlerin 11 yıldır özgürlük yolunda feda ettiği kanları ve canları, pazarlık konusu olamaz” ifadelerini kullandı.
Esed rejimine bağlı kuvvetlerin Şam’ın Doğu Guta bölgesine yönelik 21 Ağustos 2013’te düzenlediği kimyasal silah saldırısı sonucunda 1400 sivil yaşamını yitirmişti. Saldırı sonrası yüzlerce sivil sarin gazından etkilenip boğularak can vermişti.