Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Esed rejimi ve Rusya’nın son dönemlerde İdlib anlaşmasını ihlal etmek için yaydığı yalan haber ve iddialara dair bir basın açıklaması yayınladı.
SMDK tarafından bugün yayınlanan açıklamada, “Rusya, Suriye’de siyasi çözüm sürecinin önünü tıkamak için Esed rejimi tarafından üretilen yalan haber ve iddiaları yaymaktadır” denildi.
Rusya’nın rejim tarafından üretilen yalan iddiaları yaymak için çabaladığına işaret edilen açıklamada, Moskova’nın bu çabalarla gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve siyasi çözüm sürecinin işlerlik kazanmasını engellemeyi hedeflediği belirtildi.
Açıklamada, İran’a bağlı mezhepçi militanların, son zamanlarda Halep ve İdlib çevresinde yığınak yaparak, rejim güçlerinin Türkiye ve Rusya arasında varılan İdlib anlaşmasını ihlal etmesine bahane bulmaya çalıştığına dikkat çekildi. “Rusya ise Esed rejiminin 140 kez kimyasal silah kullanmasını gözardı ederek, rejim tarafından üretilen muhaliflerin kimyasal silah kullandığına dair iddiaları yayma çabası gösteriyor” ifadelerine yer verildi.
Rusya’nın Astana zirvesi öncesi elini güçlendirmek istediğine değinilen açıklamada, “Bu girişimler, Astana zirvesinin yeni oturumu öncesi Esed rejimi, Rusya ve İran’ın elini güçlendirmeye ve Astana zirvesinin Cenevre’deki siyasi çözüm çabalarının yeniden başlatılmasını sağlamasını engellemeyi hedeflemektedir” cümleleri kullanıldı.
SMDK tarafından yayınlanan açıklama, şu cümlelerle sonlandırıldı;
“Rusya ve İran’ın askeri desteğini alan Esed rejimi, yıllardır Suriye halkını kuşatmış, yüzbinlerce Suriyeliyi öldürmüş ve bir o kadarını da tutuklamıştır. Rejim ve İran, Suriye halkını tehcir etmek için her türlü vesileyi kullanmış ve varil bombaları ile kimyasal silahlar kullanarak şehirleri boşaltmaya çalışmıştır. Rejim ve destekçileri yıllardır uyguladıkları bu yöntemleri şimdi de Halep’te uygulamaktadır. Suriye halkının yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi ve halka karşı işlenen suçların ortaya çıkarılması dünyanın boynunun borcudur. Rejim ve destekçilerinin ihlallerini yakından takip etmeye devam edeceğiz. Bu durum Uluslararası Soruşturma Komitesi’nin yeniden çalışmaya başlamasını ve savaş suçlularının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) sevk edilerek, bu suçlara karışanların en ağır cezalarla cezalandırılmasını gerekli kılmaktadır.”