Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Esed rejiminin son günlerde ilan ettiği af kapsamında bazı tutukluları serbest bırakmasına ilişkin bir basın açıklaması yayımladı.
SMDK’nın resmi internet sitesinde dün yayımlanan açıklamada, rejimin af ilan ederek The Guardian gazetesi tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan Şam’ın Tedamun mahallesindeki katliama ilişkin görüntüleri unutturmaya ve göz boyamaya çalıştığı vurgulandı.
Rejimin söz af ilanıyla serbest bıraktığı tutukluların sayısının 200’ü aşmadığına işaret edilen açıklamada, daha önce Esed rejimi militanları tarafından işlenen vahşi katliamların zihinlerdeki yerini korumaya devam ettiği vurgulandı.
SMDK tarafından yayımlanan açıklamanın tam metni şöyle;
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, Esed rejiminin son günlerde ilan ettiği sözde afın, geçtiğimiz hafta The Guardian gazetesi tarafından yayımlanan ve Şam’ın Tedamun semtinde rejim militanları tarafından işlenen katliamın görüntüleri içeren video kaydının üzerini örtme çabasından başka bir şey olmadığını vurgulamak istiyoruz. Bu kapsamda, aşağıdaki hususları dünya kamuoyunun dikkatine sunmak istiyoruz:
Birincisi; uluslararası insan hakları kuruluşlarının tespitlerine göre, Esed rejimi tarafından ilan edilen sözde af kapsamında serbest bırakılan mahkumların sayısı 200’ü bile aşmamaktadır. Buna karşılık on binlerce kişi halen rejim zindanlarında tutulmaya devam edilmektedir. Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) tarafından 132 bininin ismi tespit edilen bu tutuklular, rejim hapishanelerinde meçhul sonlarını beklemektedir.
İkincisi; Esed rejimi zindanlarındaki tutukluların fiziki ve psikolojik işkence altında olduğuna hiçbir şüphe yoktur. Bu noktada, Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty) birçok raporunda Şam’daki Saydnaya hapishanesinden “İnsan Mezbahanesi” ve “Yeryüzündeki en korkunç mekan” olarak bahsetmesi ve tutukluların asıldığını ve toplu katliamlara maruz bırakıldığını söylemesi dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Ayrıca, Esed rejiminden ayrılan eski bir subayın daha önce “Sezar” kod adıyla sızdırdığı rejim zindanlarında işkence altında öldürülen binlerce mahkuma ait fotoğraflar da halen dünya kamuoyunun zihnindeki yerini korumaktadır.
Üçüncüsü; Geçtiğimiz günlerde Şam’ın çeşitli bölgelerinde yakınlarına kavuşmak umuduyla salıverilen tutukluları bekleyen ve gelen her mahkuma yakınlarını soran binlerce Suriyeli ailenin oluşturduğu kalpleri parçalayan manzara ve hapishaneden çıkan mahkumların içinde bulunduğu fiziksel ve ruhsal durum ile bazılarının hafızalarını bile kaybetmiş olduğu, rejim hapishanelerinde neler yaşadıklarını yansıtan bir ayna olmuştur.
Dördüncüsü; Hiç şüphesiz Esed rejiminin özelde tutuklulara, genelde Suriye halkının tamamına karşı yıllardır işlediği bu vahşi savaş suçları, rejimle ilişki kuran ve rejimi destekleyen bütün ülkeleri de rejimin kınanması gereken suç ortağı konumuna oturtmaktadır. Zira, böylesi bir rejimi destekleyen ve onunla ilişkilerini normalleştiren ülkeler, Suriye halkının yıllardır özgür bir gelecek için verdiği onurlu mücadelesine karşı büyük bir saygısızlık içinde olacaktır.
Dolayısıyla SMDK olarak, başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere bütün uluslararası toplumun Esed rejimi zindanlarındaki tutukluların serbest bırakılması, bu tutukluların karşı karşıya olduğu kıyımların durdurularak işlediği savaş suçlarından dolayı rejimden hesap sorulması ve Suriye başta 2254 sayılı BMGK kararı olmak üzere, uluslararası kararlar çerçevesinde bir siyasi geçiş sürecinin işletilmesi için harekete geçmesinin bir zorunluluk ve görev olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.