Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Dış İlişkiler Dairesi yetkilileri, bugün, Belçika’nın Suriye Özel Temsilcisi Mark Autia, Danimarka’nın Suriye Özel Temsilcisi İvan Nielsen ve Norveç’in Suriye Özel Temsilcisi Knor Lyn ile iki ayrı toplantı gerçekleştirdi.
Yetkililer, telekonferans yöntemiyle düzenlenen toplantılarda, yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınının özgürleştirilmiş bölgelerdeki seyri, söz konusu ülkelerden beklenen sağlık yardımları ve siyasi gelişmelere dair bilgi verdi.
Toplantı, Suriye Geçici Hükümeti (SGH) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, özgürleştirilmiş bölgelerde Covid-19 salgınıyla mücadele için belirlenen acil eylem planı kapsamında düzenlendi.
SMDK, salgınla mücadele noktasında WHO’nun sözlerini yerine getirmekte geç kalması üzerine, Birleşmiş Milletler (BM) ve dost ülkelerle iletişime geçerek, WHO’ya söz verilen sağlık yardımlarını hızla ulaştırması için baskı kurulmasını hedefliyor.
Bu kapsamda yapılan toplantılara, SMDK tarafından SGH Sağlık Bakanı Dr. Maram el-Şeyh ve Yardım Koordinasyon Birliği (ACU) Başkanı Muhammed Hasnu da katıldı.
SGH Sağlık Bakanı Dr. Maram el-Şeyh, toplantılarda iki konuşma gerçekleştirerek, özgürleştirilmiş bölgelerdeki sağlık durumu ve yapılan çalışmalara dair bilgi verdi.
El-Şeyh, konuşmasında, Covid-19 testlerinin bölgede tek uzman bulunması nedeniyle tek yelpazede 10 vakaya ulaşılabilecek şekilde yapıldığını aktardı. ACU’nun yelpazenin genişletilmesi için teknik eğitimlere başladığını dile getirdi.
ACU Başkanı Muhammed Hasnu ise yaptığı konuşmalarda, ACU tarafından öncelikli olarak temel sağlık malzemeleri olmak üzere, ihtiyaçların giderilmesi için yapılan çalışmalara değindi.
Suriye Anayasa Komitesi Muhalif Eş Başkanı Hadi el-Bahra da toplantılarda birer konuşma yaptı.
Konuşmasında, Covid-19 salgınının özgürleştirilmiş bölgelere yayılmasının büyük bir tehlikeyi beraberinde getireceğine işaret eden el-Bahra, WHO’nun söz verdiği destekleri sağlamakta gecikmesini eleştirdi.
El-Bahra, özgürleştirilmiş bölgelerdeki çoğu sağlık merkezinin Esed rejimi ve Rusya tarafından bombalanarak yıkıldığını hatırlattığı konuşmasında, bölgedeki nüfus yoğunluğunun sosyal izolasyonu neredeyse imkansız kıldığına işaret etti.
Toplantıda, diğer katılımcılar da WHO’nun söz verdiği desteği SGH ve ACU ile koordineli olarak ulaştırmasının gerekli olduğuna vurgu yaptı.
Başta temiz su, gıda ve temizlik malzemeleri olmak üzere bölgenin ihtiyaç duyduğu bütün yardım kalemlerinde seviyenin artırılması gerektiğine işaret eden katılımcılar, Covid-19 salgını nedeniyle gıda fiyatlarının artmasının ihtiyacı ikiye katladığını kaydetti.
Toplantılarda, SMDK Başkan Yardımcısı Dima Musa da birer konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmalarında, Esed rejimi hapishanelerindeki tutukluların durumuna işaret eden Musa, Covid-19 salgınının hapishanelere yayılma riskine karşı uluslararası toplumun rejime tutukluları serbest bırakması için baskı kurması gerektiğini dile getirdi.
Esed rejiminin salgını kendisine uygulanan yaptırımları bertaraf etmek için bir fırsat olarak kullanmasına izin verilmemesi gerektiğini anlatan Musa, “Yaptırımlar, sağlık ya da insani yardım sektörünü değil askeri alanla irtibatlı olan ekonomi sektörünü ve sağlık merkezlerini vuran insan hakları ihlalleri mekanizmalarını hedef almaktadır. BM gibi biz de insani yardımların ayrım gözetilmeksizin tüm Suriyelilere ulaştırılmasına önem veriyoruz” şeklinde konuştu.
Toplantılarda, Suriye’ye ilişkin siyasi süreçte gündeme geldi. BM Suriye Özel Temsilcisi’nin Anayasa Komitesi Çalışma Takvimi için sarf ettiği çabaların başarılı olduğuna değinen katılımcılar, Suriye Müzakere Heyeti’nin (SMH) mümkün olan en kısa zamanda müzakereleri sürdürmeye hazır olduğunu ifade etti.
Katılımcılar, ayrıca, Suriye’ye ilişkin 2254 sayılı BM kararı ve Cenevre bildirgesi çerçevesinde bir siyasi çözüm için uluslararası toplumun, sürece katılması hedefiyle rejime baskı kurmasının önemli olduğunun altını çizdi.