Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Avrupa Birliği Dış İşleri Yüksek Temsilcisi Federica Maria Mogherini, Arap Ligi (AL) Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayz ve otuz farklı ülkenin liderine bir mesaj yollayarak, Suriye’de kimyasal silah kullanımını durdurmak için acil tedbirler almasını istedi.
Mustafa, başta Beşar Esed olmak üzere defalarca yapılan kimyasal saldırıların faillerinin hesap vermesi gerektiğini ifade ederek, rejimin Suriye’nin farklı yerlerinde izlediği tehcir politikasına devam etmesine izin verilmesinin tehlikesine işaret etti.
Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütü’nün Esed rejiminin kimyasal silah tersanelerinin yok edilmesine ilişkin programının kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Mustafa, Esed rejiminin elinde kimyasal silah kalmasına imkân sunan bütün boşluklarının giderilmesi gerektiğini söyledi.
Mustafa, tehcir edilen halkın ihtiyaçlarına acil cevap vermek üzere halkın acil ve zaruri ihtiyaçlarının giderilmesi noktasında çalışma yürüten Suriye Geçici Hükümeti’ne (SGH) yardımcı olunması amacıyla uluslararası bir program oluşturulması gerektiğini kaydetti.
Sivillere karşı gerçekleştirilen eylemlerin görmezden gelinmesi mümkün olmayan savaş suçu olduğunun altını çizen Mustafa mesajında şu ifadelere yer verdi;
“Sorumlulukların yerine getirilmesi noktasındaki başarısızlık, Suriyelilere suçlular yargılanmadan çektiği acıların devam mesajı verecektir. Ayrıca BM öncülüğünde yürütülen siyasi sürecin altını boşaltacaktır. Siyasi çözüme ulaşılmasını zorlaştırılacaktır.”
Mustafa, defalarca kimyasal silah kullanılmasının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunun altını çizerek, “Esed rejiminin kimyasal silah kullanma noktasındaki bu korkunç sicili, uluslararası toplumun suçluları yargılama noktasındaki yetersizliğinin rejimi daha da cesaretlendirdiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
SMDK Başkanı Abdurrahman Mustafa mesajını şu şekilde sonlandırdı;
“Suriye halkının yaralarını adalet, özgürlük ve onurlu bir gelecek saracaktır. Terörün, diktatörlüğün ve ölümün olmadığı yeni bir Suriye’de yaşamak saracaktır. Zira Suriye halkı 2011’den bu yana bunun mücadelesini veriyor. Suriye halkının acılarını giderecek hiçbir çabadan geri durulmamalıdır. Halkımızın hakkına giren suçlular yargılanmalı, halkımız özgürlüğüne ve adalete kavuşmalıdır.”