Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Salim el-Muslat, Global Justice uluslararası insan hakları örgütü tarafından Gaziantep’te gerçekleştirilen yıllık törene katıldı.
ABD Kongresi’nden French Hill, Ben Klein ve Scott Fitzgerald’ın da yer aldığı törende, Suriye Müzakere Heyeti (SMH) Başkanı Bedr Camus ve Suriye Geçici Hükümeti (SGH) Başkanı Abdurrahman Mustafa da hazır bulundu. Törende Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nı Büyükelçi Çağrı Sakar temsil etti.
Suriyeli ve Türk çok sayıda aktivist, Sivil Toplum Kuruluşları (STK) temsilcisi ve iş adamının da katıldığı törende, bu yıl Suriyeli öncü kadın Adile Beyham adına takdim ettiği 2023 yılı ödülü, Cezayir asıllı Amerikalı Suriye Olağanüstü Haller Ekibi Başkanı Garry Adams’a verildi.
Törende bir konuşma gerçekleştiren SMDK Başkanı Salim el-Muslat, bu tür faaliyetlerin Suriye’deki farklı kesimler arasındaki koordinasyonun özgürleştirilmiş bölgeler ve dışında yaşayan Suriyelilerin yararına olacak şekilde geliştirilmesi için önemli fırsatlar olduğunu söyledi.
Konuşmasında, Suriye’nin güneyindeki Suveyde ve Dera başta olmak üzere birçok noktada Esed rejimine karşı başlayan genel sivil itaatsizliğe değinen el-Muslat, bu eylemlerde atılan sloganların Suriye devriminin ilk dönemini hatırlattığını ifade etti.
El-Muslat, Esed rejiminin Suriye’nin tamamında istenmediğini belirten el-Muslat, protestolardaki genel tutumun Suriye halkının toplumsal yapısını korumayı ve adalet, özgürlük, demokrasi ve onurlu yaşamın hakim olduğu bir Suriye’yi istediğini açıkça ortaya koyduğunu kaydetti.
SMDK Başkanı, buna karşılık Esed rejiminin Suriye halkının iradesini ve özgürlük ısrarını kırmak için tutuklama, bombardıman ve katliam gibi vahşi yöntemlerden vazgeçmediğinin altını çizdi.
El-Muslat, Esed rejiminin Suriye halkını aç bırakma pahasına gelen uluslararası insani yardımları kendisini ayakta tutan İran’a bağlı mezhepçi militanlara dağıtmakta tereddüt etmediğini herkesin bildiğini belirttiği konuşmasında, “Hepimiz, rejiminin yüzlerce tonluk gıda yardımlarını nasıl bozulana kadar depolayıp daha sonra Tartus’ta toprağa gömdüğünü gördük” dedi.
Konuşmasının devamında, Esed rejiminin varlığının mültecilerin Suriye’ye dönüşünün önündeki en büyük engel olduğunu vurgulayan el-Muslat, mültecilere bombardımanlardan kaçtıkları için suçlu muamelesi yapan bu rejim var oldukça Suriye’nin güvenli olamayacağının altını çizdi.
Mültecilerin ülkelerine geri dönmesi için atılacak ilk adımın siyasi geç sürecini, Suriye’deki değişimi ve halkın demokratik devlet kurma çabalarını desteklemek olduğunu ifade eden el-Muslat, bunun da dost ve kardeş ülkelerin çabalarını gerekli kıldığını kaydetti.
El-Muslat, kardeş ve dost Arap ülkelerinin Esed rejiminin bütün bölgeye tehdit oluşturduğunu çok iyi bildiklerini ifade ettiği konuşmasında, bu ülkelere 2254 sayılı BMGK kararının uygulanması sürecine katkı yapma çağrısı yaptı.
Konuşmasının sonunda son günlerde Esed rejimi tarafından Şam’ın Doğu Guta bölgesinde işlenen kimyasal katliamın yıldönümünü geçirdiklerini hatırlatan el-Muslat, Doğu Guta katliamından hesap sorulması gerektiğini ve bunun için de uluslararası kararların uygulanmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
El-Muslat, başta özgürleştirilmiş bölgelerde olmak üzere Suriye halkının ülkenin her yerinde gösterdiği direnişten övgüyle bahsettiği konuşmasında, uluslararası toplumun Suriye’de yatırım projelerini destekleyecek ve halkın yaşam standartlarını iyileştirmesine yardım edecek desteği STK’lar üzerinden sağlaması gerektiğini sözlerine ekledi.