Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Ruba Habbuş, Suriye’deki Esed rejimi hapishanelerinde yüzbinlerce tutukluya uygulanan işkencelerin durdurulmasını talep etti.
Habbuş, 26 Haziran Dünya İşkence Kurbanlarını Destekleme Günü münasebetiyle yaptığı özel açıklamasında, “İnsan hakları mücadelesi, Suriye devriminin özgürlük ve adalet mücadelesinin bir parçasıdır” dedi.
Açıklamasında, Esed rejimini modern çağın en vahşi işkence rejimi olarak niteleyen Habbuş, yapılan bütün insani çağrılara rağmen siyasi dilini insan hakları üzerine oluşturan dünya ülkelerinin bu rejim karşısındaki acziyetini üzüntüyle takip ettiğini ifade etti.
Habbuş, Esed rejiminin halen BM ve diğer uluslararası kurumlarda var olmasını eleştirdiği açıklamasında, uluslararası insan hakları kurumlarının holokost mekanları olarak tanımladığı Esed rejimi zindanlarından Suriyeli tutukluların bir an önce kurtarılması gerektiğini dile getirdi.
Açıklamasının devamında, işkence ve insan onuruna yönelik saldırıların insanlık karşıtı savaş suçu olduğunu ve bu suçları işleyenlerin bütün dünyanın gözü önünde yargılanması gerektiğini vurgulayan Habbuş, BM’den Suriye’nin tahrip olmasından ve binlerce tutukluya işkence uygulanmasından sorumlu olan Esed rejimine karşı caydırıcı adımlar atmasını isteyerek, bunun ancak rejimin BM’den uzaklaştırılması, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanması ve hak sahiplerine haklarının iade edilmesiyle olacağını kaydetti.
Habbuş, savaş suçlularının hesap vermekten kaçmasına izin verilmemesi ve uluslararası toplumun suçlulardan hesap sormak için harekete geçmesi gerektiğini belirttiği açıklamasında, “Suriye’de son 10 yıl en vahşi işkence ve katliamlarla geçti. BM, suçlulardan hesap sormak için yeni bir Sezar* mı bekliyor?” diye sordu.
*Sezar’dan kasıt, daha önce Esed rejiminden ayrılarak hapishanelerdeki işkence uygulamalarına ait görüntüleri sızdıran Sezar kod adlı eski bir rejim yetkilisidir.