Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Ruba Habbuş, İran muhalefetinin Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen yıllık kongresine katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Habbuş, İran molla rejimi ve Esed rejiminin devrilmesi için çabalarının süreceğini, bölge ve dünya güvenliğini tehdit eden İran’a bağlı mezhepçi milis grupların dağıtılacağına inandığını söyledi.
Konuşmasında, Esed rejimi ve İran molla rejimi tarafından 12 yıldır Suriye’de katledilen şehitlerin annelerinin selamlarını ileten Habbuş, İran halkının da yıllardır ekonomik, kültürel, toplumsal ve siyasi olarak molla rejiminin tahakkümü altında ezildiğinin farkında olduğunu kaydetti.
Habbuş, “İran halkı, dünyanın gözleri önünde kaynaklarını sömüren, kendisini tutuklayan ve hatta katleden molla rejiminin rejiminin terörüyle karşı karşıyadır. Dünya ise yalnızca İran’daki rejime ambargo uygulamak, kınama mesajları yayımlamak ve bazen de muhalifleri ziyaret etmekle iktifa etmektedir. Ancak İran halkının özgürlük ve demokrasi taleplerini karşılayacak somut bir adım atılmamaktadır” diye konuştu.
Konuşmasında tam olarak aynı durumun Suriye’de de yaşandığına vurgu yapan Habbuş, uluslararası toplumu Esed rejiminin katliamlarına karşı somut adım atmamakla eleştirdi.
İran molla rejiminin bölge ülkelerine milis gruplar aracılığıyla kötülük yaydığını hatırlatan Habbuş, “Tahran’daki rejim, Şam’daki diktatörlüğü, Lübnan’daki Hizbullah terör örgütünü, Yemen’deki Husi teröristleri ve Irak’taki mezhepçi milis grupları besliyor” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında, Ortadoğu halklarının İran’ın mezhepçi projesinin kurbanı olduğuna değinen Habbuş, “Bu proje yalnızca Suriye, Lübnan, Irak ve Yemenle de sınırlı kalmıyor. İran rejimi, siyasi yayılmacılığıyla mezhepçi projesini tüm ülkelere yayarak önce fakir halkı parayla satın almaya ardından bunları militanlaştırarak ülkelerini işgal etmeyi hedefliyor” cümlelerine yer verdi.
“Özgürlük ve demokrasi isteyen iki halk olarak birlik olmak çıkarımızadır” diyen Habbuş, Suriye ve İran’daki mezhepçi rejimlerle uzlaşmanın herkese daha fazla yıkım, daha fazla ölüm ve daha fazla mezhep temelli demografik değişim dayatacağını sözlerine ekledi.
Habbuş, konuşmasında son olarak, Tahran ve Şam’daki diktatörlüklerin yok olacağına ve kalıcı olanın halklar olduğuna inandığını belirterek, her iki ülkede de insan haklarına saygılı barışçıl, istikrarlı ve demokrat bir rejim kurulmasını temenni ettiğini kaydetti.