Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Eski Genel Sekreteri Nasır el-Hariri, Suudi Arabistan ve Amerika Birleşik Devletlerinin Esed rejimin gitmesi yönündeki vurgusundan duydukları memnuniyeti ifade etti. Suudi Arabistan’ın, Esed rejimini ve destekçilerinin olmadığı yeni Suriye noktasındaki kararlı tavrını takdir ettiklerini dile getirdi. Suriye halkının bu devrimi başlatarak Esed rejimin sonsuza dek kurtulma iradesi gösterdiğini söyledi.
Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz ve ABD Başkanı Barak Obama’nın görüşmesinde, Suriye’de Esed rejiminin sahneden çekildiği, gerçek siyasi dönüşümü hedefleyen kesin bir çözüme vurgu yapıldı. Suriye halkının sıkıntılarına son vermek için 1.Cenevre beyanı çerçevesinde bir siyasi çözüme gidilmesi gerektiği belirtildi. Etnik ve mezhebi parçalanmışlıktan uzak, bütün toplumsal kesimlerin temsil edildiği bir Suriye’nin bütünlüğü ve topraklarının güvenliğinin korunması gerektiği kaydedildi.
Kral Selman ve Başkan Obama’nın görüşmelerin ardından açıklama yapan Suudi Arabistan Dış İşleri Bakanı Adil Cubeyr, “ Esed’in Suriye’de bir rol oynaması söz konusu değildir, Suriye’nin geleceğinde yeri yoktur. Suriyelilerin öldürülmesi, evlerinden edilmesi ve DAEŞ’in ortaya çıkmasının nedeni Esed rejimidir” dedi.
Hariri, Suriye devrimi kadar çok kurban veren bir devrimin, katil Esed rejimin herhangi bir ad altında geri dönmesini kesinlikle kabul etmeyeceğini belirterek, siyasi çözüm için Cenevre Beyanına bağlı olduklarını kaydetti.
Hariri sözlerini şöyle sürdürdü;
“Yeni Suriye beş yıl önce ilk özgürlük sloganı atıldığında doğmuştur. O gün Esed rejiminin sonu gelmiş, sadece bir katil çetesine dönüşmüştür. Halk geri dönememek üzere yolunu seçmiştir.”
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu(SMDK) Başkan Yardımcısı Mustafa Evsu konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları ifade etmişti;
“ Beşar Esed rejiminin reforme edilerek terörle mücadelenin bir parçası haline getirilmesi yönünde girişimler tamamıyla bir yanılgıdan ibarettir. Suriye halkının dostları ülkeleri, Esed rejiminin Suriye’nin geleceğinde yer almasını kesin bir şekilde reddeden bir tutum takınmaktadır. Bu tavır, İran’ın Esd rejimini bölgede güç kazanmak için bir koz olarak kullanma girişimlerini boşa çıkarmaktadır.”