Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK), Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Komitesi (OPCW) tarafından Han Şeyhun kimyasal saldırısında parmağı olduğu belirlenen Esed rejimine karşı 2118 sayılı uluslararası kararın 7. Fkrası gereğince harekete geçmesini talep etti.
Konuya ilişkin bir açıklama yapan SMDK Siyasi Kurul Üyesi Yasir el-Ferhan, BMGK’nın Suriye ilişkin 2118 sayılı kararının 7. Fırkasının 21. Maddesinin, kimyasal saldırı kullanımına karşı gerekli icraatların yapılmasını gerektirdiğini hatırlattı.
Rusya’nın, BMGK’da veto hakkı kullanarak uluslararası adaletin sağlanmasını engellediğini belirten el-Ferhan, üye ülkelerin BMGK dışı alternatiflere yönelik Suriye halkını ve özgür dünya ilkelerini kurtarması gerektiğini vurguladı.
Esed rejimi, Suriye’de sivil alanlara yönelik uluslararası kanunlarca yasaklanmış kimyasal ve zehirli gazlarla bombardıman düzenleyerek, Cenevre 1 bildirgesi ile BMGK’nın 2118, 2209, 2235 ve 2554 sayılı kararlarını defalarca ihlal etti. Uluslararası toplum ise bu ihlallere sessiz kalarak rejimin daha fazla katliam işlemesinin önünü açtı.
OPCW, geçtiğimiz hafta BMGK’ya sunduğu raporunda, 4 Nisan 2017 tarihinde İdlib’in Han Şeyhun kasabasına yönelik düzenlenen kimyasal silah saldırısının Esed rejimine bağlı güçler tarafından yapıldığını teyit etmişti. Raporda, “Toplanan deliller, kimyasal madde yüklü bombaların, Han Şeyhun kasabasına, 4 Nisan 2017 günü saat 06.30 ve 07.00 saatlerinde havadan atıldığını kesin olarak göstermektedir. O saatlerde, Esed rejimine ait savaş uçakları kasaba üzerinde uçuş gerçekleştiriyordu” ifadeleri kullanıldı.
BMGK’ya sunulan raporda, “4 Nisan günü Han Şeyhun kasabasında, kimyasal sarin gazından kaynaklı yaralanma vakaları görülmüştür. Ayrıca, bombardıman noktasında meydana gelen derin çukurlar, bombardımanların havadan yapıldığını ıspat etmektedir” denildi.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley, OPCW raporunun yayınlanmasından sonra yaptığı açıklamada, “OPCW raporu, Han Şeyhun saldırısının Esed rejimi tarafından yapıldığını kesin olarak ortaya koymuştur. Buna rağmen bazı devletler, bu rejimi korumayı sürdürmektedir. Bu durum derhal son bulmalıdır” şeklinde konuşmuştu.