Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), bugün, Suriye’nin başkenti Şam yakınlarındaki Doğu Guta bölgesinde, Esed rejimi tarafından 2013 yılında kimyasal sarin gazlarıyla işlenen Doğu Guta Katliamının yedinci yıldönümüne ilişkin bir basın açıklaması yayımladı.
Doğu Guta Katliamının “Asrın Katliamı” olarak nitelendiği açıklamada, şu ifadeler kullanıldı;
“Üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen Doğu Guta Katliamı, Esed rejimi ve destekçilerinin hakikatini göstermeye devam ediyor. Katliamın faillerinden hesap sorulması için henüz herhangi bir adım atılmaması ise uluslararası toplumun yapılan bütün açıklamalara rağmen savaş suçlarını tekrar etmek üzere nasıl kendi mecrasına bıraktığını açıkça ortaya koyuyor.”
Açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) ile Esed rejimi arasında imzalanan kimyasal silahları imha etme anlaşması utanç verici olarak nitelenirken; “Ancak bundan daha utanç verici olan anlaşmaya rağmen Esed rejiminin kısa süre içinde yeniden kimyasal silah saldırıları gerçekleştirmesinin boş gözlerle izlenmesiydi” cümlelerine yer verildi.
Açıklamada, ayrıca, BM Kimyasal Silahları Yasaklama Komitesi’nin (OPCW) geçtiğimiz Nisan ayında yayımladığı raporu, Esed rejiminin kimyasal sarin gazı saldırısı gerçekleştirerek, BM tarafından alınan 2118 sayılı kararı açıkça ihlal ettiğini teyid ettiği hatırlatıldı.
Doğu Guta Katliamının aynı zamanda Dünya Terör Kurbanlarını Anma Günü olan 21 Ağustos’ta gerçekleştiğine dikkat çekilen açıklama, şöyle devam etti;
“Bugün Doğu Guta Katliamı üzerinden 7 yıl geçerken, yine aynı günde rejimin işlediği Maarret el-Nasan Katliamı’ndan 4, yüzlerce kişinin öldüğü Büyük Dareyya Katliamı’ndan ise 8 yıl geçmiştir. Suriye, rejimin katliamlarıyla kan gölüne ve felaket bölgesine dönüşmüştür. Esed rejimi var oldukça da ülkemiz yeni katliamlarla her zaman yüzyüze kalmaya devam edecektir.”
Açıklama, şu ifadelerle sonlandırıldı;
“SMDK olarak, buatliamların yıldönümünde çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan kurbanlar için Allah’tan rahmet diliyoruz. Onların adına Suriye dosyasının bir an önce Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşınmasını ve suçlulardan mutlaka hesap sorulmasını talep ediyoruz.”