Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), dün yayımladığı yazılı basın açıklamasında, TSK tarafından İdlib’de başlatılan Bahar Kalkanı Harekatı’na destek verdiğini bildirdi.
SMDK tarafından yayımlanan açıklamada, Suriye halkının harekatı memnuniyetle karşıladığı ve yaşadığı zorluklardan sonra kendisine uzanan bir yardım eli olarak gördüğü kaydedildi.
Açıklamada, SMDK’nın daha önce uluslararası topluma birçok kez yardım çağrısı yaptığı ancak bu çağrıların yanıtsız kaldığı belirtilerek, şu ifadelere yer verildi;
“Dünya, yaklaşık on yıldır Esed rejiminin Suriye ve Suriye halkına yaşattığı felaketleri ve katliamları izledi. Bu felaket ve katliamlar, yüzbinlerce sivilin hayatına mal olurken, Suriye şehirlerinin yıkılmasına sebep olmuştur. Uluslararası toplum, tutuklulara, tehcir edilenlere, yetim ve dullara kulaklarını kaparken yalnızca birkaç göstermelik açıklamayla yetindi.”
Bahar Kalkanı Harekatının, Esed rejimini ve uyguladığı tehcir politikasını durdurmayı ve terör ve fanatizme son vermeyi hedeflediğine işaret edilen açıklamada, “Bu harekat, inanıyoruz ki uluslararası karar ve anlaşmaların uygulanması ve siyasi çözümün işletilmesine katkı sağlayacaktır” cümlelerine yer verildi.
Açıklama, şu ifadelerle devam etti;
“Harekat, Esed rejimi tarafından tehcir edilen on binlerce Suriyeli genç için vatanları uğruna savaşmaları için son bir fırsat doğurmuştur. Bu fırsat, daha önce rejimle anlaşıp silah teslim etmiş gençler için de hatalarından dönmek ve rejimden ayrılmak için büyük bir fırsattır. TSK ve Suriye Milli Ordusu (SMO), bütün uluslararası anlaşma ve kararlara uymakta ve operasyonları kapsamında hiçbir sivile zarar gelmemesini hassasiyetle gözetmektedir.”
Dünyanın uzun zamandır Esed rejimi ve destekçilerinin işlediği katliamları süratle tamamlanmasını ve unutulup gitmesini beklediğine vurgu yapılan açıklamada, “Ancak, Suriyeli devrimciler gösterdikleri direnişle Esed rejimi, Rusya ve İran’ın karşısına dikilmeyi başardı” denildi.
Açıklama, şöyle sonlandırıldı;
“Türkiye, bugün güvenlik ve istikrarını korurken, aynı zamanda uzun zamandır Birleşmiş Milletler’den (BM) beklenen görevi de yerine getirmiştir. SMO’ya verdiği destekle sivillerin korunması için önemli bir adım atmıştır. Bu adım insani ilkelerin korunması noktasında da önemli bir adımdır.”