Suriye Geçici Hükümeti (SGH) İnsan Hakları İhlallerini Belgelendirme Müdürlüğü tarafından yayımlanan açıklamada, Lübnan hükümetinin ülkesindeki Suriyeli mültecileri zorla Esed rejimi bölgelerine geri göndermesinin uluslararası kanunlara ve insani değerlere aykırı olduğu bildirildi.
Müdürlük tarafından bugün yayımlanan açıklamada, mültecilerin Esed rejimi bölgelerine geri gönderilmesinin kurbanı cellada teslim etmek anlamına geleceğini belirterek, mültecileri geri gönderen tarafların daha önce rejim bölgelerine dönen mültecilerin işkence, gözaltında kayıp ve hatta idam gibi uygulamalara maruz kaldığını iyi bildiğine vurgu yapıldı.
Lübnan hükümetinin iddiasının aksine mültecilerin gönüllü değil baskı ve zorlamayla geri gönderildiğine işaret edilen açıklamada, Uluslararası Af Örgütü’nün (Amnesty) de 2022 yılı raporunda bu duruma işaret ettiği hatırlatıldı.
Başta Esed rejimi kontrolündeki bölgeler olmak üzere Suriye’nin tamamının mültecilerin gönüllü dönüşü için en basit güvenlik kriterlerini karşılamadığına vurgu yapılan açıklamada, “Suriye’deki bu gerçeklik BM İnsan Hakları Konseyi’nin son yayımladığı 51 sayılı karar dahil neredeyse bütün uluslararası insan hakları kurumlarının raporlarında yer verdiği bir durumdur. Bununla beraber BM Bağımsız Suriye Soruşturma Komitesi de Eylül 2022’de yayımladığı raporda, Esed rejiminin mültecilerin dönüşü için güvenli bir ortam sağlamadığına vurgu yapmıştır” ifadeleri kullanıldı.
Uluslararası Mülteci Anlaşması (1951), BM Genel Kurulu Sonuç Bildirgesi Belgesi (1954) ve BM Bölgesel İltica Bildirgesi (1967) gibi uluslararası vesikaların mültecilerin hayatlarının tehlikeye gireceği ve özgürlüklerini kaybedecekleri bölgelere geri gönderilmesini yasakladığına işaret edilen açıklamada, Lübnan hükümetinin Suriyeli mültecileri zorla geri göndererek bütün bu uluslararası vesikaları çiğnediği kaydedildi.
Açıklamada, Lübnan hükümetine uluslararası kanunlara saygı göstererek mültecileri Esed rejimine geri gönderme kampanyasından vazgeçme çağrısı yapılırken, BM ve başta Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) olmak üzere ilgili bütün uluslararası kurumlardan duruma müdahale etmesi ve mültecilerin meçhul bir akıbete gönderilmesini engellemesi talep edildi.