Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Riyad Seyf, Suriye muhalefetinin Esed’in gitmesi konusunda hemfikir olduğunu söyleyerek, önümüzdeki günlerde gerçekleştirilmesi planlanan Riyad konferansının Cenevre sürecinde muhalefeti güçlendireceğini belirtti.
Seyf, AA muhabirine yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Riyad’daki toplantıda, daha önce müzakerelere katılan heyetin çalışmaları değerlendirilecek. Ayrıca müzakere mekanizması gözden geçirilecek. Ancak Esed’in yönetimi bırakması konusunda herhangi bir değişiklik yapılmayacak. Riyad konferansına katılanların çoğu, bu konuda SMDK’nın tutumunu destekliyor”
Seyf, “SMDK, Suriye devriminin değişmez ilkelerinden yola çıkarak tek bir siyasi vizyon belirlenmesi yolunda çaba sarf edecektir. Amacımız diktatör rejimi tamamen sona erdirmek, adil ve hukuki bir devlet kurmak. Bu noktada bize katılmak isteyenlere iş birliği için elimizi uzatırız” diye konuştu.
Seyf, “Suriyelilerin iradesi ve uluslararası destek, ortak tutumda anlaşma fırsatlarını güçlendirecek. Küçük bir grubun, çoğunluğa üstün gelmesi ve Suriyelilerin özgürlük hayallerini yok etmesi gibi bir durum olmayacak” ifadelerini kullandı.
Müzakerelere dair Seyf, “4 yıldır BM ile müzakereler yapılıyor. Esed rejimi ise şu ana kadar siyasi çözüme dair bir işaret göstermedi. Durumun bu şekilde devam etmesi halinde hiçbir konferans ya da görüşmenin faydası olmayacak. Biz konferansa muhalifler arasında tek bir ortak tutum belirlemek için katılıyoruz” şeklinde konuştu.
Rusya’nın, Soçi’de Suriyeliler arasında ulusal diyalog kongresi çağrısına ilişkin Seyf, “Soçi kongresi SMDK tarafından reddedildi. Çünkü düzenlenmesinin bir gerekçesi yok. Ruslar, siyasi çözüme destek vermek isterse, rejime Cenevre görüşmelerine katılma konusunda baskı yapabilir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan bazı ülkeler ve kesimler tarafından muhaliflere yapılan “akılcı ve gerçekçi” olmaları yönündeki çağrıları değerlendiren Seyf, şunları ifade etti;
“Son zamanlarda bu iki kelimeyi duyuyoruz. Öncelikle akıl ve mantığa göre halkına karşı suç işleyen, vatandaşlarını yerlerinden eden, kimyasal silah kullanan, her türlü eylemi işleyen suçlunun ‘yeter artık denilerek, adalete sevk edilmesi’ gerekir. Akıllı bir insan, ‘onun tüm bunlara rağmen devlet başkanı olmaya hakkı var’ diyebilir mi? Bazı ülkeler bu halkı hezimete uğratmak için Esed’e destek oluyor. Eğer suçlu cezadan kaçarsa bu insanları suç ve cinayet işleme konusunda cesaretlendirir. Bunun kabul edilebilir akılcı ve gerçekçi bir yanı yok.”
Seyf, Suriye meselesinin Esed’e bağlamasını garip karşıladığını belirterek, “Dünyanın artık Esed’in bittiği yönünde ahlaki, insani ve akıllı bir karar alması gerek. Esed bitti ve artık çekilmesi gerek. Suriye halkının sorunları Esed’in gitmesiyle çözülecek” dedi.
Seyf sözlerini şöyle sürdürdü; “Uluslararası toplum, Esed’i göndermekten aciz mi? Esed’in kendi gücü zayıf. İran ve Rusya’nın himayesinde yaşıyor. Öte yandan ABD, Avrupa Birliği gibi büyük güçler Suriye halkının dostlarının yanında. Bunların Esed’i göndermeye gücü yok mu?”
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye krizi için askeri bir çözümün mümkün bulunmadığı yönündeki ortak açıklamasına değinen Seyf, şu değerlendirmede bulundu;
“Siyasi çözümün bazı şartları var. Rusya ve ABD, siyasi çözümde anlaştığında bunu tam olarak benimsemeliler. Ancak o zaman başarı sağlanır. Söz konusu iki ülke açıklamada, net bir siyasi çözüm ortaya koymadı. Başta ABD ve Rusya olmak üzere uluslararası bir irade gerek. Ortada çıkar alışverişi var biz bunu Suriye halkının kabulleri doğrultusunda anlayabiliriz. İlk şart siyasi çözümde anlaşma sağlamakla beraber ikinci şart, Suriye halkının kırmızı çizgilerine dokunmamak.”
Seyf, söz konusu açıklamanın Putin’i alternatif çözüm sunduğunu, ancak Putin’in seçtiği çözümün Esed’in kalmasını, yönetime devam etmesini ve meşruiyet kazanmasını sağladığını aktardı. Bunun kabul edilemez olduğunun altını çizdi.
Gerginliği azaltma bölgeleri hakkında Seyf, “Eğer garantör kendisi uçaklarla bu bölgeleri bombalama hakkı buluyorsa gerginliği azaltma bölgeleri siyasi çözüme hizmet etmez. Rus uçakları, Halep’in Etraib ilçesini bombaladı. Onlarca kişi hayatını kaybetti. Doğu Guta’daki hava saldırıları devam ediyor. Siyasi çözüm, Cenevre ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına bağlı kalmaktır” ifadelerini kullandı.