Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)Yönetim Kurulu Üyesi Halid Nasır, Rusya’nın Suriye’deki askeri müdahalesinde başarısızlığını diplomasi yoluyla çözmeye çalıştığını söyledi. Nasır, Rusya’nın söz konusu Suriye girişiminin, tam yetkili geçiş hükümet kurulu oluşturulmasını şart koşan BM Güvenlik Konseyi’nin 2118 sayılı kararı üzerine alınan Cenevre bildirisi kapsamındaki siyasi çözümün etrafından dolanmaya çalışmak olduğunu belirtti.
Rusya’nın Cenevre bildirisinin gerekliliklerinden kurtulmaya çalıştığını ifade eden Nasır, Moskova’nın Esed’i siyasi çözümün bir parçası olarak sunarak onu iyileştirme çabasında olduğu için tüm siyasi çözüm yollarının boşa çıktığını zira Esed rejiminin Suriye’nin asıl sorunu olduğunu söyledi. Nasır, Esed’in ne geçiş sürecinde ne de gelecekte Suriye’de yeri olmadığını bir kez daha vurguladı.
Beşşar Esed’in 350 binden fazla insanın canına kıydığını, Suriye halkının yarısını evinden ettiğini belirten Nasır, Esed’in yerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi olduğunu söyledi.
Rusya’ya Suriye topraklarından güçlerini çekerek ve Esed rejimine verdiği destekten ve taraftar olmaktan vazgeçerek tarafsız bir arabulucu olması çağrısında bulunan Nasır, aynı durumun fazlasıyla İran için de geçerli olduğunu dile getirdi.
Rusya’nın yeni anayasa yaparak erken seçimlere gidilmesi önerisini eleştiren Nasır, Suriye’nin halihazırda yerle bir olmuş, halkı dağılmış, Esed ve DAEŞ terörü arasında bırakılmış bir yer olduğunu ve bu durumda söz konusu önerinin etkili bir çözüm seçeneği olmayacağını ifade etti.
Uluslararası tarafların itiraf ettiği üzere Suriye’ye terörü çeken tarafın bizzat Esed rejimi olduğuna vurgu yapan Nasır, Esed’in geçiş sürecinde ya da seçimlerde var olmasının tekrar aynı terör ortamını üreteceğini ve sorunların devam edeceğini söyledi.
14 Kasım 2015’te (yarın) Viyana’da düzenlenecek Suriye toplantısında siyasi çözümün önünü açacak bir hamle beklentisi içinde olmadıklarını dile getiren Nasır, Suriye halkını temsil eden tarafların yer almadığı önceki Viyana toplantılarına işaret ederek, bu toplantıların Cenevre bildirisini etkisizleştirme çabası olarak ortaya çıktığını vurguladı. Nasır, Cenevre bildirisini reddeden, Suriye’nin topraklarından güçlerini çekmeyen İran’ın söz konusu toplantılarda hazır bulunduğunu bunun da görüşmelerin güvenilirliğine gölge düşürdüğünü belirtti.