Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Kurulu Sekreteri Riyad el-Hasan, Lübnan’da son dönemlerde Suriyeli mültecilere karşı sistematik bir kışkırtma furyası başladığını söyledi. Bu furyaya Maruni Patriği Beşşara Beatrice el-Rai’nin de katıldığına işaret etti.
El-Hasan, konuya dair bugün yaptığı özel açıklamada, Lübnanlı üst düzey yetkililerin ülkelerindeki Suriyelilere mülteci statüsü vermemekte ısrar ettiklerini ifade etti. Bu ısrarın sebebinin uluslararası kanunlar ve anlaşmalarla belirlenen yasal sorumluluklardan kaçma çabası olduğunu vurguladı.
Açıklamasında, SMDK’nın 2254 sayılı uluslararası kararın uygulanması konusunda ısrarcı olduğunu dile getiren el-Hasan, söz konusu kanunun Suriye krizinin ancak 30 Haziran 2012 tarihli Cenevre bildirgesi çerçevesindeki bir siyasi süreçle çözülebileceğini ön gördüğünün altını çizdi.
2254 sayılı uluslararası kararın siyasi çözümün temeli olduğuna dikkat çeken el-Hasan, “2254 sayılı kararın 14’üncü maddesi, Suriye içinde ve dışında bulunan mültecilerin evlerine geri dönmesi için şartların uygun hale getirilmesini ve mültecilerin gönüllü olarak dönmesini gerektirdiğini” sözlerine ekledi.
El-Hasan, mültecilerin dönmek zorunda bırakılması halinde kendilerini tehlikelerin beklediğini ve bu tehlikelerin rejim militanların intikam faaliyetleri ve tutuklama operasyonları olduğunu belirttiği açıklamasında, “Mevcut durumda mültecilerin 10 kanun ve askerlik kanunun ilgası ile resmi belge sağlanması ve göç ettikleri yerlerin yeniden yaşanabilir hale getirilmesi gibi şartlar yerine getirilmeksizin geri gönderilemez” şeklinde konuştu.
Lübnanlı eski Bakan Muin el-Merabi’nin, Suriye’ye geri gönderilen çok sayıda mültecinin rejime bağlı militanlar tarafından öldürüldüğünü söylediğini hatırlatan el-Hasan, “Bu suçların sorumluluğunu Lübnan hükümeti de taşıyor” ifadelerini kullandı.
El-Hasan, uluslararası mülteci sözleşmesini imzalamayan Lübnan gibi ülkelerin, mültecilerin zorunlu olarak geri gönderilmesi halinde karşılaşacakları tehlikelerin giderilmesini ön gören uluslararası insani kanunlara uyması gerektiğini dile getirdiği açıklamasında, geri gönderilen Suriyeli mültecilerin zarar görmeleri halinde Lübnan’daki yetkili mercilerin de bundan sorumlu olacağının altını çizdi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, “Suriye’deki siyasi çözüm süreci ile mülteciler meselesinin birbirinden ayrılması gerekiyor. Bu iki durumun birbiriyle bağlantılı kabul edilmesi Lübnan için tehlike arz ediyor” demişti.
Maruni Patriği Beşşara Beatrice el-Rai de, Avn’ın açıklamasını destekleyerek, benzer bir açıklamada bulunmuştu.