Suriye’nin Rakka ve Deyr ez-Zor şehirlerinde bulunan sivil toplum kuruluşları ve siyasi kurumlar, sosyal medya üzerinden başlattıkları kampanyayla, DAEŞ terör örgütü kontrolünde yaşayan Rakka ve Deyr ez-Zor kentleri sakinlerinin durumlarına dikkat çekerek, iki kente yönelik yapılan hava saldırıları ve askeri operasyonlardan zarar gören sivillerin korunmasını talep metti.
Deyr ez-Zor’da, “Ölüm yakamda” adlı kampanyayı organize eden aktivistler, son varılan ateşkes anlaşmasının sivillerin korunmasına dair hiçbir açıklama yapılmaksızın Deyr ez-Zor kentini istisna tuttuğunu bunun kente yönelik yapılan katliamların devamı olduğu anlamına geldiğini söyledi.
Aktivistler, sivillerin DAEŞ terör örgütünün yanısıra, Esed rejimi, Rusya ve uluslararası koalisyon güçlerine ait savaş uçaklarının bombardımanından korunması ve DAEŞ kontrolünde bulunan kentlerde yaşayanların DAEŞ’in halk tabanı olarak algılanmamasını talep etti.
Öte yandan, sosyal medya üzerinden Rakka ve Deyr ez-Zor için “Fırat’ın Acısı” adı altında düzenlenen kampanyanın genel sorumluluları, yaptıkları açıklamada, şu ifadelere yer verdi;
“Kampanyanın hedefi, DAEŞ terör örgütü kontrolünde bulunan kent sakinleri ve mültecilerinin yaşadığı mağduriyetlere ışık tutmak ve DAEŞ destekçileri oldukları yönündeki ithamların önüne geçmektir. Burada yaşayan halk karadan DAEŞ terör örgütü, havadan Esed rejimi, Rusya ve uluslararası koalisyonun saldırılarıyla ölmektedir.”
Açıklamada, ayrıca, devrimci gruplardan, Suriye’nin doğu bölgelerinden göç eden mültecilere saygı göstermeleri ve onlara DAEŞ destekçileri muamelesi yapmamaları istendi.
Deyr ez-Zor’da bulunan sivil toplum kuruluşları ve siyasi kurumlar, Cumartesi günü yayınladıkları açıklamada, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Toplumdan, kente yönelik askeri operasyonlarda hayatını kaybeden kent sakinlerinin daha fazla öldürülmemesi için korunması çağrısında bulunmuştu.