Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde Kalkınma Kongresi dün, Halep’in kuzeyindeki Çobanbey (el-Rai) beldesinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) başladı. Kongre’nin açılış konuşmasını gerçekleştiren Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Abdulmecid Bereket, özgürleştirilmiş bölgelerin insani yardım beklemek yerine yerel üretime ve öz yeterliliğe dayanması gerektiğini söyledi.
Konuşmasında, SMDK ve Suriye Geçici Hükümeti’nin (SGH) özgürleştirilmiş bölgelerde yatırımcılara uygun bir zemin oluşturmak için çabaladığını belirten Bereket, “Bu yönelim, bölgenin istikrar ve güvenliğinin korunması gerekliliğinden ileri gelmektedir. Bunu yaparken gerekli yasal sistemin oluşturulmasından başlayarak, bağımsız yargı, adaletin egemenliği ve kanun üstünlüğünü sağlayarak bölgeyi yatırımlara uygun hale getirmek gerekmektedir. Bu da ancak Polis Teşkilatı’nın güçlendirilmesi ve Suriye Milli Ordusu’ndaki (SMO) reformların tamamlanarak şehirlerdeki güvenlik ve istikrarın sağlanmasıyla mümkün olacaktır” dedi.
Bereket, sivillere insani hizmetlerin kesintisiz sürmesi için Yerel Meclislerin rolünü güçlendirmeye ve SGH Yerel Yönetimler Bakanlığı çatısı altında toplamaya çalıştıklarını belirttiği konuşmasında, yerel ürünlerin ihraç edilmesinin önünde bazı zorluklar olduğunu ve Suriyeli yatırımcıların da yabancı yatırımcılar gibi sınırlardan serbestçe geçmesi gerektiğini ifade etti. Bereket, söz konusu engellerin tespit edildiğini, SGH ve Türkiye hükümeti ile birlikte bu engellerin ortadan kaldırılması için çalışmaların başladığını kaydetti.
SMDK Başkan Yardımcısı, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Elimizde bugünden yarına sorunların tümünü çözecek bir sihirli değnek yok. Buna karşılık yüzde 100 güvenli bir iklim oluşması için oturup bekleyemeyiz. Dolayısıyla, dengeli ve zamanlaması iyi planlamalar üzerinde çalışmalıyız. Bunu becerebildiğimiz takdirde çalışmalarımız bir kar topu gibi büyüyerek ilerleyecektir.”
Konuşmasında, SMDK ve SGH’nin çalışmaları sayesinde önceki yıllara göre güvenlik ve istikrarın korunması noktasında önemli ilerleyiş kaydedildiğini ifade eden Bereket, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Suriye halkının güvenli ve istikrarlı bir hayatı hak ettiğine inanıyoruz. Suriye’deki mağduriyetlerin olduğu gibi kalmasını ve bir neslin mülteci kamplarında heba olmasına göz yumamayız. Suriye devriminin siyasi liderliği üzerine düşen sorumluluğu üstlenmeli ve başta sanayi ve ticaretin önünü açacak, yatırımcıları ve ihracatçıları teşvik edecek ruhsatları elde ederek ekonomik alanda olmak üzere her alanda engellerin aşılması için çalışmalıdır.”
Bereket, özgürleştirilmiş bölgelere ulaşan insani yardımlarda istikrarsızlık olduğuna vurgu yaptığı konuşmasında, “İnsani yardımlar hususundaki bu durumun gölgesinde, Suriye’ye yönelik uluslararası yardım programlarını yerel üretimi desteklemeye yöneltmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında, Suriye’nin ekonomik ve insan kaynağı alanında kalkınmak için bütün evlatlarının çabalarına ihtiyaç duyduğunu dile getiren Bereket, tüccar ve yatırımcıların çabalarını överek, bu çevrelerin kalkınma ve toplumsal değişim yaratma konusunda iş fırsatları sağlamak suretiyle önemli katkılar yaptığını kaydetti.
Bereket, bütün engellere rağmen özgürleştirilmiş bölgelerde yatırım için önemli kaynaklar olduna değindiği konuşmasında, “Bunların en önemlisi hammadde ve iş gücüdür. Ziraat ve sanayi için de öncelikli mekanizmalara sahibiz. Ayrıca, büyük bir insan kaynağı, geniş bir tecrübe ve proje üretme gücü de mevcut” ifadelerini kullandı.