Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)Yönetim Kurulu Üyesi ve Eski Genel Sekreteri Bedr Camus, Hizbullah milislerinin Lideri’nin IŞİD ve tekfircilerle savaştıkları iddiasını içeren açıklamalarını sert bir dille eleştirerek, ‘’Nasrullah’ın Suriye’deki devrimcilere ilişkin yaptığı açıklamalar ucuz birer söz mü yoksa rüştünü mü kaybetmiştir’’ dedi.
Camus; ‘’Ne Nasrullah’ın ne de bir başkasının IŞİD konusunda devrimcilere laf söylemeye hakkı vardır. Kimse IŞİD’e karşı savaşa destek vermezken Halep’te örgüte karşı kim savaşıp kazandı? Esed ve Maliki rejimi IŞİD karşısında tek tek şehirleri terk edip askeri techizatlarını ve silahlarını ganimet olarak örgüte bırakıyordu’’ dedi.
Suriye’de yaşananları yakından takip edenlerin IŞİD’in devrimin sırtına saplanmış bir hançer olduğunu çok iyi bildiğini, Esed rejiminin IŞİD’e destek verdiğinin bilindiğini söyleyen Camus; Nasrullah’a atfen ‘’Acaba bu hangi IŞİD’den bahsediyor?’’ diye sordu.
Nasrullah’ın kaybedilmiş bir savaş için niçin hala adam gönderdiğini soran Camus, tarihte başka ülkeyi işgal eden hiçbir gücün zafere ulaştığının görülmediğini ifade etti.
Camus; ‘’Nasurallah ve Tahrandan emir alan diğerleri, Lübnanlı gençleri güya kafirlere karşı savaşmak için, Suriye’deki mukaddes mekanları, kabirleri korumak için, savaşmaya gönderdiğini iddia ediyor ancak şunu iyi bilin gençleri Beşşar Esed’in tahtını korumak için büyük bir ateşe atıyorlar. Suriye topraklarını işgal edenleri bir tek son bekliyor, o da güneye doğru her gün gidecek tabutlar’’ şeklinde konuştu.
Nasrullah’ın destekçi ve takipçilerine karşı büyük bir yanlış yaptığını söyleyen Nasrullah, Lübnanlıların yanlış yerde savaşıldığını daha iyi gördüklerini, evlatlarını yanlış cephelerde boğazlanmaları için büyütmediklerini belirten Camus, ‘’Nasrullah, taraftarlarını ve onların oğullarını kaybedilmiş ve ahlaksız bir savaşa sokarak liderlik emanetine ihanet etmiştir’’ dedi.
Nasrullah’ın bu konuşmaları yapmadan önce tasfiye etmeye çalıştıkları Mişel Semeha skandalına cevap vermesi gerektiğini söyleyen Camus, ‘’ Refik Hariri, Semir Kuseyr ve Cibran Toni’yi IŞİD örgütü mü öldürdü?’’ ifadelerini kullandı.
Nasrullah’ın Lübnan’daki düşman olarak gördüklerini kendi destek verdiği Esed rejimi ve IŞİD terörü arasında bıraktığını dile getiren Camus, ‘’Nasrullah, Suriye’de Hizbullah’a, Esed ve IŞİD terörüne karşı gerçek bir kahramanlık göstererek savaşan devrimcilerin, Suriye halkının iradesini hiçe sayarak, sanki bölgenin kaderinin Esed ve IŞİD terörüne istibdad rejimine mahkummuş gibi gösteriyor’’ dedi.