Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Üyesi Halid Nasır, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Rusya’nın diplomatik girişimlerinde başarısız olmasının ardından Suriye’de askeri güç kullanarak kendi siyasi çözümünü dayatma peşinde olduğunu ifade eden Nasır, Rusya’nın ayrıca İran’ın Suriye’deki tekelini de kırarak önümüzdeki süreçte yaşanabilecek olası bir uzlaşıda payına düşüne almak istediğini belirtti.
Esed rejiminin devrimci güçler tarafından aldığı bir çok yenilgiye rağmen Rusya’nın rejimin düşmesini istemediğine işaret eden Nasır, Rusya’nın rejimin üslerini koruduğunu ve bu durumunda olası bir ABD ya da batının askeri müdahalesini zorlaştırdığını dile getirdi.
Rusya hükümetinin devrimin başlangıcından bu yana Suriye devrimine Esed rejimiyle aynı çerçeveden baktığını ve devletin aşırı terörist gruplarla savaştığı iddiasını savunduğunu söyleyen Nasır, Moskova’nın uzun aylar barışçıl bir şekilde süren buna rağmen kurşunlarla karşılanan halk hareketine gözlerini yumduğunu ifade etti.
Nasır, Rusya’nın rejimi Suriye’de yaşananları şiddetle bastırması yönünde cesaretlendirerek aşırı güvenlik önlemleriyle çözebileceği fikrini desteklediğini belirterek, Rusya’nın rejime, Çeçenistan müdahalesinde izlediği gibi her türlü silahla, sınır tanımadan ve aralıksız saldırmaya teşvik ettiğini söyledi.
Rusya’nın Esed rejiminin işlediği tüm katliamlar ve cinayetlerin uluslararası arenada kınanmasını defalarca veto hakkını kullanarak engellemekten de geri durmadığını ifade eden Nasır, rejimin Doğu Guta’ya kimyasal silahlarla yaptığı saldırının ardından, rejimin kimyasal silahlarını teslim etmesine yönelik bir anlaşmayla ABD’nin askeri müdahalesini engellediğini belirtti.
Siyasi olarak da Rusya’nın Esed rejimini korumaya devam ettiğine dikkati çeken Nasır, Kofi Annan’dan başlayarak, Lahdar İbrahimi, Birinci Cenevre ve İkinci Cenevre Kongresi ve en son olarak De Mistura’nın planlarında yaptığı hamlelerde soluğu tükenen üvey evladına nefes aldırdığını ifade etti.
Rusya’nın devrimci güçler ve muhalifleri de kandırmaktan geri durmadığını belirten Nasır, Moskova’nın muhalif safları parçalamak için elinden geleni yaptığını, aralarında fitne soktuğunu ve devrimin asil gruplarını dışarıya karşı aşırı teröristler olarak lanse ederek, kendi seçtiği ve Esed’in yeniden iyeleştirilerek yönetimde kalabileceği siyasi görüşüne yakın muhalifleri ön planda tutmaya çalıştığını dile getirdi.
Rusya’nın ABD’nin Suriye’de gerileyişini fırsat bilerek son haftalarda daha etkin bir role büründüğüne dikkati çeken Nasır, Moskova’nın Suriye tutumunu değiştiriyormuş izlenimi vermek için bir dizi temaslarda bulunduğunu ifade etti. Nasır, özellikle Doha’da Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Suudi Arabistan ve Katar Dışişleri Bakanı ile yaptığı üçlü zirve, ardından Suudi Arabistan yetkililerinin Katara ziyareti, sonra Rusya’nın SMDK dahil Suriyei muhaliflerin heyetleriyle görüşmeler yürüterek sanki Rusya’nın Esed rejimine bağlı olmadığı, Cenevre bildirisini desteklediği, 3. Cenevre toplantısı yapılası için çaba harcadığı ve De Mistura’nın planını desteklediği izlenimi yaratmak istediğini belirtti.
Ancak Rusya’nın asıl maksadını Dışişleri Bakanı Lavrov’ın Tahran ziyareti ve ardından Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in açıklamalarıyla ortaya koyduğunu ifade eden Nasır, Putin’in Rusya’nın Suriye’ye yönelik stratejisini(Esed rejiminin de desteklediği) açıklarken, Rusya’nın Suriye’de rejim ve güvenilir muhalifler arasında ulusal birlik hükümeti kurulması, anayasal ve Beşşar Esed’in de katılacağı erken Başkanlık seçimini, rejimin teröre karşı mücadele Suudi Arabistan-Türkiye koalisyonunda yer almasını desteklediğini ifade ettiğini belirtti.
Nasır, Rusya’nın terörle savaşma! stratejisinin tamamen Esed rejiminin yanında yer almak şeklinde gerçekleştiğini, Suriye’ye uçak, gelişmiş silah, askeri danışman ve uzmanlar göndererek Esed güçlerini eğitmeyi amaçladığını belirtti. Nasır, Rus askerleri için Lazkiye havalimanı yakınında konutlar inşa edildiğini belirterek bu adımın Suriye’de yeni bir Rus üssünün kurulması şeklinde değerlendirilebileceğini ifade etti.
Nasır Rusya’nın bu adımının IŞİD karşıtı koalisyonun lideri ABD’nin planlarıyla çakıştığını ve bundan duyulan rahatsızlığın da açıktan dile getirildiğine işaret ederek; ‘’Ayrıca Esed rejimi gibi zayıf bir müttefikin yükü zamanla ağır gelecek, Her şeyden önce İran ve mezhep yanlısı milislerinin kıramadığı Suriye halkının iradesi Rusları bozguna uğratacak, aynı Afganistan’da olduğu gibi. Dolayısıyla bazı muhalif ve devrimci grupları, Rusya’ya güvenerek ona bir örtü görevi görmemesi konusunda uyarıyorum, gerçekleri görün’’ şeklinde konuştu.
Kaynak: SMDK + All4syria