Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (BMGK) Mülteci İşleri Koordinatörü Ahmed Bakkora, Suriye-Lübnan sınırındaki el-Kusayr kırsalında Suriyeli bir mültecinin Esed rejimi kontrolündeki bölgelere dönmeyi reddettikten sonra rejim güçleri tarafından öldürülmesi olayının, yaşananları tam olarak ortaya koyduğunu vurguladı. Olayın Suriyeli mültecilerin ülkelerine, özellikle de rejimin kontrolü altındaki bölgelere zorla geri gönderilmesine ilişkin korkuları da doğruladığını kaydetti.
Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) dün, Humus kırsalındaki el-Kusayr beldesinin “Sakraca” köyünden Humus Elektrik Şirketi’nin eski çalışanı olan Mahmud Hasan El-Hasan’ın öldürüldüğünü duyurmuştu.
Bakkora, rejimin buna benzer onlarca vakayı gizlediğine işaret ederek Suriye’de devam eden öldürme, tutuklama ve işkence operasyonları göz önüne alındığında Suriye’nin güvenli sayılamayacağını ortaya koyduğuna işaret etti.
Bakkora, uluslararası topluma, Suriye’de savaş suçları işlemekten sorumlu olanları cezalandırmak için hesap verebilirliği harekete geçirme çağrısında bulunarak, siyasi sürecin etkinleştirilmesinin ve Suriye meselesiyle ilgili uluslararası kararların, özellikle de 2118 ve 2254 sayılı Cenevre Bildirisi ve Kararlarının uygulanmasının önemine dikkati çekti
Avrupa Birliği (AB) Sözcüsü, Birliğin Suriye’ye ilişkin kararlarını teyit ettiğini yineledi ve AB’nin tutumunun art arda gelen Konsey kararlarında da belirtildiği gibi değişmediğini ve Esed rejiminin 2254 sayılı karar uyarınca siyasi sürece anlamlı bir şekilde katılana kadar Esed rejimiyle normalleşmeye, yaptırımların kaldırılmasına ve yeniden imara destek verilmeyeceğini ifade etmişti.
AB Sözcüsü, BMGK’nın da “Suriye’de güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüş koşullarının mevcut olmadığını doğrulamaya devam ettiğini” vurgulamıştı.