Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Sözcüsü Slaim el-Muslat, Suriye’de, Esed rejiminin istihbarat birimleri tarafından kaçırılan ve tutuklanan herkesin durumu hakkında kamuoyuna açıklama yapılmasını istedi. Bu konunun ve Esed rejiminin işlediği diğer suçları içeren dosyalarının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne nakledilmesi gerektiğini ifade etti. Siyasi geçiş sürecinde tutuklular konusuna özel bir önem verilmesi gerektiğini belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch) son yayınladığı raporda, Suriye hükümeti tarafından gözaltında tutulurken ölen kişilere ait 28,000’den fazla fotoğrafın ardındaki insan hikâyelerini ele aldı. Suriye’den gizlice çıkartılan ve kamuoyunun gündemine ilk kez Ocak 2014’te gelen fotoğrafların arkasındaki insani dramın bazılarının dokuz aylık bir araştırma sonucunda ortaya çıkarıldığı ifade edildi.
86 sayfalık “Ölüler Konuşabilseydi: Suriye’deki Gözaltı Tesislerinde Toplu Ölümler ve İşkence” başlıklı raporda, Sezar fotoğrafları olarak bilinen görsellerin gerçekliğine dair yeni kanıtlar ortaya konuyor, kurbanlardan bazılarının kimlikleri açıklanıyor ve belli başlı ölüm sebepleri özetleniyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu direktör vekili Nadim Houry konuya ilişkin olarak şunları ifade etti;
“Bu fotoğraflarda görülen her tutuklu, birilerinin sevgili evladı, kocası, babası ya da arkadaşıydı; arkadaşları ve ailesi onu aylarca veya yıllarca aradı. Büyük bir titizlikle düzinelerce öyküyü doğruladık ve Sezar fotoğraflarının Suriye’de insanlığa karşı işlenen suçlara ilişkin gerçek -ve mahkum edici- kanıtlar olduğundan eminiz.”
İnsan Hakları İzleme Örgütü, olası barış görüşmeleri için bir araya gelen ve aralarında Suriye’nin en büyük destekçisi olan Rusya’nın da yer aldığı hükümetlerin Suriye’de gözaltında tutulan binlerce kişinin akıbetini öncelikli bir konu olarak gündeme getirmeleri gerektiğini belirtti. İlgili ülkelerin, Suriye hükümetinin uluslararası gözlemcilere tüm gözaltı merkezlerine derhal erişim izni vermesi ve Suriye istihbarat teşkilatlarının gözaltına alınan kişileri zorla kayıp etmekten ve işkence yapmaktan vazgeçmeleri konusunda, ısrarcı olması gerektiğini belirtti.
Ağustos 2013’te Sezar kod adlı rejimden ayrılan bir asker 53,275 fotoğrafı gizlice Suriye’den çıkardı. İnsan Hakları İzleme Örgütü, resimleri Sezar’dan alan Suriye Ulusal Hareketi adlı hükümet karşıtı siyasi gruptan fotoğrafların tamamının kopyalarını edindi. Rapor hazırlanırken, mevcut bilgiler ışığında, gözaltında ya da gözaltından götürüldükleri askeri hastanede ölen en az 6,786 tutuklunun yer aldığı 28,707 fotoğraf üzerine yoğunlaşıldı. Kalan fotoğraflar ise saldırıya uğrayan bölgelere veya kimlikleri tespit edilmiş hükümet askerleri ile diğer silahlı savaşçıların veya saldırılarda, patlamalarda veya suikast girişimlerinde öldürülmüş sivillerin cesetlerine ait olduğu görüldü.
Sezar fotoğraflarındaki 6,786 kurbanın birçoğu, Sezar’ın dosyaları kopyalamaya ve işyerinden gizlice çıkarmaya başladığı Mayıs 2011 ile Suriye’den kaçtığı Ağustos 2013 tarihleri arasında, Şam’daki istihbarat teşkilatı şubelerinden yalnızca beşi tarafından gözaltına alınmıştı ve bedenleri Şam’daki en az iki askeri hastaneye gönderilmişti. Suriye İnsan Hakları Ağı ise Mart 2011’den bu yana Suriye’de en az 117,000 kişinin tutuklandığını ve gözaltına alındığını belgeledi.