Suriye’de faaliyet gösteren bazı sağlık personelleri, Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı güçlerin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’nın 3 Mayıs 2016 tarihli, hastane ve sağlık personellerini hedef alan saldırıları kınayan 2286 sayılı kararına rağmen 40 gün içinde 36 sağlık merkezini bombaladığını söyledi.
Suriye Geçici Hükümeti Sağlık Bakanı ve Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)’dan bazı üyeler ile Suriye’de faaliyet gösteren sağlık personellerinin internet üzerinden yaptığı programda konuşan, Sağlı Personeli Memun el-Seyyid İsa, “Halep’te 25 hastane, bombardımanlar yüzünden ağır hasar aldı” dedi.
Programa katılan Sima Sağlık Kuruluşu Müdürü Mümtaz Hiza ise Esed rejimi ve Rusya tarafından yapılan hava saldırıları yüzünden geçtiğimiz ay 1 günde 5 hastanenin kullanılamaz hale geldiğini vurgulayarak, “Rusya ve Esed rejimi, hastaneleri kasten hedef alıyor” dedi.
Hiza, “Birçok yaralının tedavi edildiği hastenelerin kasten hedef alındığı facia dolu günlerden geçiyoruz” diyerek, Suriye’nin özgürleştirilmiş bölgelerinde bulunan hastanelerin yüzde 60’ının bombardımanlar yüzünden kullanılamaz hale geldiğini ifade etti. Hastanelere yönelik bombardımanların hala devam ettiğini vurgulayarak, İdlib kırsalında bulunan Meylis Hastanesi’nin bombalandığı bilgisini verdi.
Uluslararası Toplum’un, işlenen bu savaş suçlarına sessiz kaldığını belirten Hiza, hastanelere yönelik bombardıman emri verenlerin hesap vermesi için harekete geçilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Programda konuşan, Suriye Geçici Hükümeti Sağlık Bakanı Firas el-Cundi, “Özgürleştirilmiş bölgelerdeki şehirlerin altyapılarına yönelik yapılan vahşi bombardımanlar, bölge halkının hicret etmesine ve bölgede demografik değişim meydana gelmesine sebep oluyor” şeklinde konuştu.
Bombardımanlara rağmen sağlık kuruluşlarının görevlerini yerine getirmeye devam edeceklerini ve dik duruşlarını sürdüreceğini ifade eden el-Cundi, “Bazı bölgelerde, tek başına 10 bin hastaya bakan doktorlar bile var” ifadelerini kullandı.
BMGK, daha önce çıkardığı 2286 sayılı uluslararası karar ile savaş bölgesindeki tüm tarafların kanunların gerektirdiği gibi insan haklarına ve uluslararası kanunlara uymasını istemişti.