Suriye Müzakere Heyeti (SMH) Başkanı Nasr el-Hariri, yeni anayasa hazırlanmasının tek başına Suriye’nin sorunlarının çözümüne yetmeyeceğini söyledi. Suriye halkının çözüme ikna olacağı bir değişim atmosferinin zorunlu olduğunu vurguladı.
Hariri, dün Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği röportajda, “Güvenli ve tarafsız bir ortam olmadan seçimlere gitmek imkansız. Bu ortam yeni anayasa kapsamında Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nun oluşturulması ve vatandaşlara değişimin mümkün olduğunu göstermesi açısından önemli” dedi.
Röportajında, Suriye muhalefetinin Birleşmiş Milletler (BM) ile tutukluların durumuna ışık tutmak ve Anayasa Komitesi’ne paralel olarak tutuklular dosyasının da aktifleştirilmesi çalıştıklarını belirten Hariri, “’2254 sayılı kararın diğer gerekliliklerinin de konuşulmaya başlanmasını istiyoruz. Bu gereklilerin ilki inandırıcılığı olan bir yönetim, ikincisi yeni anayasa, üçüncüsü de şeffaf seçimlerdir” şeklinde konuştu.
Suriye halkının imkansız ve kanun dışı bir şey istemediğini ve mutlaka somut gelişmeleri görmesi gerektiğini dile getiren SMH Başkanı, “Suriyelilerin müzakerelere konu edilemeyecek insani davaları vardır. Bunların başında da Suriye’deki bütün tutukluların serbest bırakılması gelmektedir” ifadelerini kullandı.
Hariri, Anayasa Komitesi’nin ilk oturumunun BM’nin artık Suriye için yeni anayasa yazıldığını resmen ilan ettiği anlamına geleceğine işaret ettiği röportajında, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Uluslararası Genişletilmiş Grubun toplantısı günlerce sürebilir. Çünkü herkesi ilgilendiren konular tartışılacak. Sonra Uluslararası Küçük Grubun çalışmalarını sürdürmesi ve anayasanın gereklerinin yerine getirilmesine ilişkin ajandanın uygulanmasına sıra gelecektir.”
Hariri, sözlerini şöyle noktaladı;
“Biz siyasi çözüme inanıyoruz ve onun için çalışıyoruz. Askeri çözümün mümkün olmadığını ve bunu istemediğimizi söylüyoruz. Ancak Esed rejimi ve destekçileri askeri çözümde ikna oluyor. Siyasi çözüm ve Anayasa sürecindeki her ilerleme ve her çözüm ihtimali Suriye halkını kurtarabilir. Bu da 3 uzlaşıya gereksinim duymaktadır; Suriyeliler arası uzlaşı, bölgesel uzlaşı ve uluslararası uzlaşı.”