Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Dr. Nasr el-Hariri, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Temsilcisi Josep Borrell’e bir mektup göndererek, AB’nin 2017 yılında ilan ettiği 6 maddeli Suriye stratejisini hatırlattı.
AB tarafından 2017 yılında ilan edilen Suriye stratejisinde, Esed rejimi tarafından Suriye halkına yönelik sürdürülen savaşın 2254 sayılı BM kararı çerçevesindeki siyasi çözüm süreciyle sonlandırılmasına vurgu yapılıyor. Ayrıca, Suriye halkına eğitim ve iş imkanı sağlanarak destek verilmesi, özgürleştirilmiş bölgelerdeki yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve Suriye Geçici Hükümeti’ne (SGH) destek gibi konular yer alıyor.
Mektubunda, SGH’nin özgürleştirilmiş bölgelerdeki rolüne değinen Hariri, SGH’nin bölgede bir icra kurumu olarak çalıştığını ve görevinin bölgede yaşayan sivillere sosyal hizmet sağlamak ve bu yolla istikrarı güçlendirerek adil ve eşitlikçi bir devlet örnekliği sunmak olduğunun altını çizdi.
Hariri, SGH’nin yeterli desteği alamamasına rağmen özgürleştirilmiş bölgelerde geleceğin özgür Suriyesi için bir model inşa etmeyi ve sivillerin ihtiyaçlarını karşılamayı başardığını kaydetti.
Mektubunda, SGH’nin muhalif kurumları güçlendirmek ve sivillerin yaşam standardını artırmak için projeler ürettiğine işaret eden Hariri, “Hayatın normale dönmesi hedefiyle hayati kurumları yenileme noktasında hiçbir çabadan geri durmuyoruz. Bunun içinde eğitim, sağlık, güvenlik ve yükseköğrenim projeleri önemli yer tutuyor” ifadelerini kullandı.
SGH’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması noktasında önemli bir rol üstlendiğine vurgu yapan Hariri, mektubunda, “SMDK olarak bizler de özgürleştirilmiş bölgelerde aktif bir yönetim ve sivillerin güvenlik ve istikrarının sağlanması için bütün imkanlarımızla SGH’yi destekliyoruz” cümlelerine yer verdi.
SMDK Başkanı, özgürleştirilmiş bölgelerde hayatın yeniden normale dönmesi için AB’den, SGH’ye desteğini artırmasını talep ettiği mektubunda, “SGH’nin geliştireceği projelerden bölgede yaşayan 5 milyonu aşkın sivilin tamamı yararlanacaktır” ifadelerini kullandı.
Hariri, SGH’ye destek verilmesinin bölgedeki sivillerin terör örgütlerinin tuzağına düşmesinin engellenmesi noktasında da büyük önem arz ettiğine değindiği mektubunda, özellikle eğitim, ziraat, hukuk ve güvenlik alanlarındaki projeler için desteğe ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Mektubunun devamında, Suriye’ye rejim kontrolü dışındaki Tel Abyad dahil sınır kapılarından insani yardımların ulaştırılmasının önemli olduğuna dikkat çeken Hariri, bu kapsamda BM’nin 2533 sayılı kararının süresinin uzatılması gerektiğinin altını çizdi.
Rusya’nın 2533 sayılı kararın süresinin uzatılması çalışmalarını engellemesine izin verilmemesini umduğunu belirten Hariri, bunun özgürleştirilmiş bölgelerde insani krize sebep olacağına vurgu yaparak, AB’den bu konuda gerekli adımları atmasını talep etti.
Hariri, Belçika’nın Brüksel kentinde gerçekleştirilecek “Suriye ve Bölgenin Geleceğini Destekleme Kongresine” de değindiği mektubunda, AB’nin Suriye’de 2254 sayılı BM kararı çerçevesinde siyasi çözüme ulaşılmadan yeniden imar meselesine destek vermeme yönündeki tavrının da memnuniyet verici olduğunu belirtti.
Mektubunda, AB’nin Esed rejimine yönelik yaptırımları sürdürme tavrından da övgüyle bahseden Hariri, bununla birlikte yaptırımların sivilleri etkilememesinin önemli olduğunu yineledi.
Hariri, mektubunda son olarak, Suriye’de kalıcı çözümün ancak 2254 sayılı BM kararı ve Cenevre bildirgesi çerçevesinde, geçiş sürecini yönetecek bir Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu oluşturulması ve söz konusu kararların bütün maddelerinin tam olarak işletilmesiyle mümkün olacağını sözlerine ekledi.