Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Fransız yargısının Suriye diktatörü Beşşar Esed ve kardeşi Mahir Esed hakkında yayımladığı tutuklama emrinin memnuniyet verici olduğunu bildirdi.
SMDK’nın resmi internet sitesinde yer alan basın açıklamasında, Fransız yargısı tarafından verilen bu karar üzerine Birleşmiş Milletler’in (BM) sorumluluk yüklenerek Suriye meselesini Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşıması talep edildi.
Kararın savaş suçlularının korunamayacağını bir kez daha gösterdiğine dikkat çeklen açıklamanın tam metni şöyle;
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, Fransız yargısının Suriye rejiminin başı Beşşar Esed ve kardeşi Mahir Esed ile yardımcıları hakkında, Şam’ın Doğu Guta bölgesinde 2013 yılında sivillere yönelik kimyasal silah saldırısı düzenlenmesi nedeniyle tutuklama kararı çıkarmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu karar savaş suçlularını hiçbir şeyin koruyamayacağı ilkesini güçlendiren önemli bir karardır.
Suriye’ye ilişkin adalet ve hesap sorma sürecinin işletilmesiyle Esed rejiminin sembol isimlerinden sivillere yönelik işledikleri yüzlerce savaş suçunun hesabının sorularak kurbanlar için adaletin sağlanması büyük önem taşımaktadır. Bu noktada, insan hakları kurumlarının adaletin sağlanması, yasaların uygulanması ve insanlık karşıtı savaş suçları işleyenlerden hesap sorulması yolunda gösterdikleri çabaların övgüye şayan olduğunu düşünüyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından oluşturulacak mekanizmalarla Suriye’deki katliamlara taraf olan güçlerin BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) bu hususta oy kullanmasının engellenmesi ve bunun mümkün olmaması halinde BM Genel Kurulu’nun barışı sağlamak üzere devreye girmesi gerektiğini ve bu kapsamda BMGK aracılığıyla Suriye meselesinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşınmasını zaruri görüyoruz.
SMDK olarak, Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Komitesi (OPCW) ve BM Suriye Bağımsız Soruşturma Komitesi’nin, yürüttükleri soruşturmalar neticesinde yayımladıkları raporlarla rejimin 2118 sayılı BMGK kararının uygulanmasından sonra sivillere yönelik kimyasal saldırılar düzenlediğini ispat ettiğini hatırlatmak istiyoruz. Dolayısıyla BMGK’nın, kimyasal saldırılara ilişkin kararları uygulamak ve BM Bildirgesi’nin 7’inci maddesi kapsamında adaletin sağlanması için harekete geçmekle sorumlu olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz.