Esed rejimi ve Rusya’ya ait savaş uçaklarının bugün, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kentine yönelik düzenlediği bombardımanda 4 sivil yaşamını yitirirken 6 sivil yaralandı.
Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde faaliyet gösteren Acil Yardım Koordinatörlüğü tarafından konuya dair yayınlanan açıklamada, Esed rejimi ve Rusya’ya ait savaş uçaklarının son üç günde bölgeye 211 saldırı düzenlediği, 126’sı rejim güçleri ve 85’i Rus kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen bu saldırılarda, 4’ü çocuk 3’ü kadın 20 sivilin öldüğü ve 18’i çocuk 7’si kadın 45 sivilin yaralandığı bildirildi.
Açıklamada, saldırılar yüzünden son dönemde bölgeden göçün arttığına vurgu yapılarak, üç günde 10 bin 894 sivilin kuzeye doğru göç ettiği aktarıldı.
Öte yandan, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), bölgede yaşanan son gelişmelere ait bir basın açıklaması yayınladı.
SMDK’nın resmi internet sitesinde yer alan açıklamada, şu ifadelere yer verildi;
“Esed rejimi ve İran’a bağlı mezhepçi militanların, Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelere yönelik saldırıları, son dönemde gün gün şiddetini artırarak devam etmiştir. Rejim güçleri, bölgedeki sivil yerleşim alanlarını füze, top ateşi, savaş uçakları ve insansız uçaklarla hedef almıştır. Bu saldırıların sonuncusu rejim güçlerinin geçtiğimiz salı günü İdlib’in Eriha beldesine düzenlediği ve aralarında çocukların da olduğu çok sayıda sivilin yaşamını yitirdiği saldırı olmuştur. Bölgede yaşayan sivillerin hayatını daha da zorlaştıran ve göçe zorlayan bu saldırılar, halkın rejim tarafından işlenen katliamların sonlandırılması ve istikrarın sağlanması yönündeki baskılarını artırmıştır. Bu baskılar, özgürleştirilmiş bölgelerdeki devrimci liderleri, rejim ve İran’a bağlı mezhepçi militanları caydırmak ve bu militanlar tarafından yerlerinden edilmiş binlerce sivilin evlerine dönüşüne imkan tanımak için askeri operasyon başlatmaya itmiştir.
Suriye’deki milyonlarca vatandaşımızın mevcut durumun sürmesine tahammül etmesi mümkün değildir. Zira her geçen gün İran’a bağlı milis grupların işledikleri suçların ve siyasi süreci engellemelerinin gölgesinde sivillerin mağduriyetleri artmakta ve kendilerine ulaşan insani yardımlar azalmaktadır. Suriye’nin bölücü projelerden uzakta güvenli bir limana ulaştırılması zaruridir. Bizler de Suriye’nin topraklarında tam egemenliği olan, demokrasi, adalet ve özgürlük temellerinde yönetilen, kanun üstünlüğünün hakim olduğu ve vatandaşlarının haklarının garanti altına alındığı bir ülke olması için çabalıyoruz.
Esed rejimi ve destekçilerinin Birleşmiş Milletler (BM) gözetimi altında Suriyelilerin evlerine geri dönme hakkını ve başta BMGK’nın 2254 ve 2118 sayılı kararları olmak üzere uluslararası kararlar çerçevesinde siyasi çözüm sürecinin uygulanmasını kabul etmeleri gerektiğini, Suriye’de bundan başka bir çözüm olmadığını idrak etmek zorundadır.”