Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) dün yayımladığı raporunda, Esed rejiminin Suriye’de uyguladığı yıkım, sürgün ve yağma siyasetine dikkat çekti. Rejim güçlerinin bu siyaseti, ele geçirdikleri İdlib’in Maarret el-Numan ve Serakıb beldelerinde açıkça uyguladığını kaydetti.
Maarret el-Numan ve Serakıb beldelerinin insansız hale gelmesinin rejimin yıkım politikasıyla doğrudan bağlantılı olduğuna işaret edilen raporda, rejimin Suriye’deki sivilleri teslim olmaya zorlamak için şehirleri yakıp yıkma yoluna başvurduğu vurgulandı.
Raporda, Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı kuvvetlerin, 26 Nisan 2019 ile 29 Mayıs 2020 tarihleri arasında, İdlib’deki sivil binalara yönelik 882 saldırı gerçekleştirdiği bilgisi verildi. Buna göre rejim ve Rusya, 220 ibadet merkezi, 218 eğitim merkezi, 93 sağlık merkezi, 86 sivil savunma merkezi ve 52 halk pazarını bombaladı.
Raporda, söz konusu süre içinde İdlib’e yönelik 27’si Esed rejimi, üçü Rusya tarafından olmak üzere 30 misket bombası saldırısı düzenlendiği kaydedildi. Bu saldırılarda, 18’i çocuk, 9’u kadın olmak üzere 38 sivilin öldüğü ifade edildi.
Rejime ait savaş helikopterlerinin bu süre içinde İdlib’e 4 bin 849 varil bombası attığına vurgu yapılan raporda, rejim ve Rus kuvvetlerinin toplamda 21 kez yakıcı napalm bombası, en az 7 kez parça tesirli füze ve bir kez de kimyasal silah saldırısı gerçekleştirdiği aktarıldı.
SNHR tarafından yayımlanan raporda, son olarak, Birleşmiş Milletler’e (BM) sürgün hamlelerini cezalandırmayı, sürgünü durdurmayı ve sürgün edilen sivillerin evlerine dönmelerine izin verilmesini ön gören bağlayıcı bir karar çıkarması çağrısı yapıldı.