Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Esed rejiminin 4 Nisan 2023’te İdlib’in Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal saldırının altıncı yıldönümü münasebetiyle bir basın açıklaması yayımladı.
SMDK’nın resmi internet sitesinde bugün yayımlanan açıklamada, uluslararası toplumun etkisiz tavrının Esed rejimini daha fazla savaş suçu işlemeye cesaretlendirdiğine dikkat çekilerek, 2118 sayılı BMGK kararının 7’inci bölümü kapsamında Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanması talep edildi.
Açıklamanın tam metni şöyle;
Esed rejimine bağlı kuvvetlerin 4 Nisan 2017 günü, Suriye’nin kuzeyindeki İdlib’e bağlı Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal sarin saldırısının üzerinden 6 yıl geçti. Rejim güçleri tarafından işlenen bu kimyasal katliamda 32’si çocuk, 23’ü kadın olmak üzere 91 sivil yaşamını yitirmiş, 540 sivil kimyasal gazlardan etkilenmişti.
Uluslararası Kimyasal Silahları Yasaklama Komitesi (OPCW) Suriye’de son yıllarda meydana gelen 3 büyük kimyasal saldırının sorumlusunun Esed rejimini ispat etmiş ve rejimin Eylül 2013’te kimyasal silah üretimini yasaklama anlaşmasını imzalamasından beri Suriye’de sivillere yönelik 181 kez kimyasal silah kullandığını tespit etmiştir. Bütün bu suçlardan dolayı BMGK’nın 2118 sayılı kararın 7’inci bölümü çerçevesinde Esed rejiminden Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) hesap sorulmalıdır. Ancak uluslararası toplumun rejime karşı gerekli adımları atmadığı sürece bu savaş suçlarının Suriye halkına karşı işlenmeye devam edileceği açıktır.
Hiç şüphesiz Esed rejiminin 12 yıldır işlediği savaş suçları, onun sırf iktidarda kalmak için Suriye halkını katleden, tehcir eden ve ülkeyi yerle bir eden soykırımcı bir rejim olduğunu kanıtlamaktadır. Suriye’de yaşanan insani dramın Esed rejimi devrilmeden ve hesap vermeden sona ermesi mümkün değildir.
SMDK olarak, Han Şeyhun kimyasal katliamının 6. yıldönümünü yaşadığımız bu günlerde, Esed rejiminin Suriye halkına karşı işlediği suçların son bulmadığını hatırlatmak istiyoruz. Dolayısıyla yaşanan bunca katliam göz ardı edilerek savaş suçlusu Esed rejimi ile normalleşmenin hala büyük bedeller ödeyen milyonlarca Suriyelinin provoke edilmesinden başka bir işe yaramayacaktır.
Son olarak, Esed rejiminin Suriye’de hala ayakta kalabilmesinden yaşanan bütün felaketlere rağmen ağır hareket eden uluslararası toplumun da sorumlu olduğunu ifade etmek istiyoruz. Zira uluslararası toplumun bu tavrı Esed rejimini Suriye halkına karşı daha fazla savaş suçu işlemek için cesaretlendirmiştir.
