Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Birleşmiş Millet Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) çağrıda bulunarak, Esed rejiminin 21 Ağustos 2013 tarihinde işlediği üçte biri kadın ve çocuk 11 bin 27 sivilin ölümüyle sonuçlanan kimyasal katliam konusunu tekrar gündemine almasını istedi. Olayın failleri ve sorumlularının tespiti için konunun uluslararası ceza mahkemesine taşınmasını, sorumluların ve faillerin cezalandırılarak bu tip olayların tekrarlanmamasını talep etti.
Bağımsız hukuk raporları, Esed rejiminin, BMGK’nın 27 Eylül 2013 tarihinde aldığı 2118 sayılı karara rağmen, bu güne kadar yasaklı kimyasal silahları 136 defa kullandığına işaret ediyor. Bu karara göre; Esed rejimi kimyasal silah depolarını boşaltacaktı. Esed rejiminin bu kararın ardından bu sayıda kimyasal silah kullanması, uluslararası toplumun kararlarını hafife aldığını ve hesap vermeyeceğini düşündüğünü gösterdiği şeklinde değerlendirildi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Esed rejiminin BM Temsilcisi Beşşar Caferi’nin, Suriye halkının kanını hafife alan sorumsuz ve alaycı açıklamalarını kınamıştı.
Caferi, yaptığı açıklamada Fransa’yı itham ederek, işlediği kimyasal suçu müteakip uluslararası güçlerin yaptırım açıklamaları ve ABD’nin güç kullanma tehditleri karşısında kimyasal depolarını boşaltacağını açıklayan Esed rejimini suçsuz göstermeye çalışmıştı.
SMDK, kan dökücü Esed rejiminin Şam Guta’sında gerçekleştirdiği kimyasal katliama ilişkin sorumluluğunu inkâr ettiğini belirterek, BM ve uluslararası kurumlarının tahkikatlarının Esed rejiminin kimyasal katliamdan sorumlu olduğuna dair deliller ortaya koyduğunu kaydetmişti.