Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Enes el-Ubde, Suriyeli devrimcilerin Halep’e yönelik kuşatmayı kırdığını ifade ederek, devrimcilerin Halep’in tamamını ve Halep halkını özgürleştirmek için ciddi bir operasyona başladıklarını belirtti.
Suriye Geçici Hükümeti Başbakan’ı Cevad Ebu Hatab ve Halep Kent Meclisi Başkanı Hasan Hamu’nun da hazır bulunduğu, bu gün düzenlenen basın toplantısında konuşan el-Ubde, devrimcilerin sivillerin korunacağı yönünde birçok açıklama yaptığının altını çizdi. Esed rejimi saflarında savaşan asker ve subayların, Esed güçlerinden ayrılarak Suriye halkının devriminin tarafına geçmesi için halen fırsat olduğunu söyledi.
El-Ubde basın açıklamasında, “Suriye’de siyasi geçişin sağlanması yönünde niyeti ciddi ise, uluslararası toplumun önünde Suriye’yi desteklemek için ciddi kazanımlar var. Birleşmiş Milletler’in önünde yapması gereken çok iş var” değerlendirmesinde bulundu. Suriye muhalefetinin, çözüm konusunda uluslararası toplumdan on kat daha ciddi olduğunun altını çizerek, atılacak adımların sözde kalmayarak hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu söyledi.
El-Ubde, hastanelerin bombalanması, İdlib ve Dareyya’da, Napalm bombası ve uluslararası kanunlarca yasaklanan silahların kullanılmasına karşı açık bir tavır belirlenmesi ve bu tavrın Suveyde Merkez Hapishanesinde yaşananlarada yansıması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bu çerçevede, Suriye’de kuşatma altında tutulan bölgelerden kuşatmanın kaldırılması için harekete geçilmesini talep etti.
Cevad Ebu Hatab başkanlığındaki Suriye Geçici Hükümetine de değinen el-Ubde, Geçici Hükümetin, Halep ve İdlib vilayetleri için hazırladığı 3 aşamadan oluşan projeleri Yerel Meslislerle koordineli bir şekilde istişare ettiğini vurguladı. Özgür Halep Polis Teşkilatı ile de irtibata geçerek sivil faaliyetlere hazırlıklı olmalarını istediğini dile getirdi.
Basın toplantısında söz alan Suriye Geçici Hükümeti Başkanı Cevad Ebu Hatab ise, Esed rejimi tarafından şehirlere yönelik uygulanan kuşatmaları kınayarak, sivillerin gıda ve ilaç edinmelerini engelleyen bu kuşatmaların bütün uluslararası kanunlarca kınanan açık bir savaş suçu olduğunu belirtti. Hastane ve sağlık personellerinin hedef alınması ve etnik temizlik uygulamalarının da ayrıca savaş suçu olarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret etti. Uluslararası Toplum’un, Şam’daki çete rejiminin yaptığı bu savaş suçlarını es geçmemesi gerektiğine dikkat çekti.