Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Salim el-Muslat, dün, Katar menşeli Araby-21 televizyonuna verdiği röportajda, Suriye’de halkın özgürlük ve demokrasi talebini gerçekleştirecek bir siyasi geçiş için Arap ülkelerinin üzerlerine düşen rolü oynamalarını beklediklerini söyledi. Arap ülkelerinin Suriye meselesindeki etkilerini artırmaları gerektiğini kaydetti.
El-Muslat, Esed rejiminin yıkılmasının Suriye halkının çıkarına olduğu kadar Arap ülkelerinin de çıkarına olacağını belirttiği röportajda, “Suriye halkı Arap ülkelerinden yıllardır harekete geçmelerini bekliyor. Bu ülkelerin Suriye meselesine karşı ahlaki ve insani gerekçelerle olduğu kadar rejimin yıkılmasının onların da çıkarına olacağı gerekçesiyle de sorumlulukları var. Zira Esed rejimi, Suriye’yi hem uyuşturucu ticaretinin üssü hem de İran için bölgeyi mezhepçi terör gruplarıyla doldurarak istikrar ve güvenliği yok edeceği bir platform haline getirdi” dedi.
Röportajda, siyasi geçiş sürecinin desteklenmesinin Suriye’nin yeniden Arap dünyasındaki yerine dönmesinin önünü açacağını belirten el-Muslat, Arap ülkelerinin Suriye konusunda uzlaşı sağlayamamasının Suriye meselesinde Arapların rol oynamasını engellediğini vurguladı.
SMDK Başkanı Suriye halkını diktatörlük ve terörden kurtaracak herhangi bir çözüm girişimini desteklemeye hazır olduklarına işaret ettiği röportajda, “SMDK alarak Annan planından, Cenevre bildirgesine ve 2254 sayılı BMGK kararına kadar bütün uluslararası girişimlere olumlu yaklaşım sergiledik” dedi.
El-Muslat, sözlerini şöyle sürdürdü;
“SMDK olarak çözüm odaklı bütün uluslararası kongre ve girişimlere iştirak ettik. Asıl sorun çözüm için yeni girişimlerin kabul edilmemesi değil. Şurası Güneş kadar açık ki terörist bir doğaya sahip olan Esed rejimi değişimi kesinlikle reddediyor. Bu da çözüm yolunda atılan her adımı başarısız kılıyor. Ayrıca rejimi bu konuda destekleyen kana susamışlıkta ondan geri kalmayan müttefikleri var. Bunların sayesinde rejim bütün girişimleri boşa çıkardı.”
Röportajın devamında SMDK’nn Suriye halkının özgürlük, adalet ve Esed rejimi diktatörlüğünden kurtuluş taleplerini sahiplendiğini belirten el-Muslat, “Bu talepleri karşılamayacak hiçbir çözüm önerisi kabul edilemez. Biz, bütün uluslararası güçlerin üzerinde uzlaştığı 2254 sayılı BMGK kararı çerçevesinde bir çözüm istiyoruz” ifadelerini kullandı.
El-Muslat, bazı Arap ülkelerinin Esed rejiminin işlediği bütün savaş suçları ve katliamlara rağmen rejimin Arap Birliği’ne geri dönmesini desteklemesini eleştirdiği röportajda, rejim ile normalleşecek her ülkenin İran’ın yine rejim tarafından taşınan mezhepçi ajandasının hedefinde olacağı uyarısını yaptı.
Esed rejiminin milis yapıları korumaktan, uyuşturucu ticareti yapmaktan ve kaosu beslemekten başka bir işe yaramadığının açık olması halinde, belirsiz maslahatların insani ilkeler ve ahlaki sorumluluklara tercih edilmesinin hatalı bir karar olacağına dikkat çektiği röportajda, bunun en büyük delilinin Ürdün sınırında yaşananlar olduğunun altını çizdi.
Röportajda ayrıca, Esed rejiminin artık İran’ın bir uzantısı olduğunun ve Tahran’dan gelen emirleri uygulayarak kardeş Arap ülkelerine tehdit arz ettiğinin herkes tarafından bilindiğini dile getiren el-Muslat, “Rejim, yaptığı her şeyi İran’ın bölgeye yaydığı mezhepçi militanları aracılığıyla yürüttüğü yıkım ajandasına hizmet için yapıyor” şeklinde konuştu.
SMDK Başkanı, röportajda son olarak Suriye’deki yıkımın asıl sebebinin Esed rejimi olduğunu ve rejim var oldukça bu kaotik ortamdan çıkılamayacağını vurgulayarak, kimyasal silah kullanan ve binlerce katliam işleyen böyle bir rejimin akıbetinin uluslararası mahkemelerde yargılanmaktan başka bir şey olamayacağını sözlerine ekledi.